Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5761 E. 2023/11271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararına uyularak verilen nihai kararın davacı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, kamulaştırma bedelinin tespitinde isabetsizlik bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararına uyularak verdiği kararın, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik içermemesi ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmaması gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/9 Esas, 2023/328 Karar

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/11 Esas, 2017/424 Karar

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5500 ada 34 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından takdir edilen bedelin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığını, arta kalan kısım yönünden değer azalışı verilmesini, acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin de düşük tespit edildiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar ..., ... ve ... cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından takdir edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

3. Diğer davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2017 tarihli ve 2017/11 Esas, 2017/424 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2019/514 Esas, 2020/727 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporlarında arta kalan kısım yönünden değer azalışının 124,70 TL/m² birim değeri üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunun ve ayrıca arta kalan 11.602,68 m²lik kısım imar planında park alanında kaldığından bu kısım yönünden değer düşüklüğü oluşmayacağı, diğer arta kalan 2045,52 m²lik kısmın ise konut ve yol alanında kaldığından %20 oranında değer kaybı oluşacağının kabulü ile yeniden yapılan hesaplama neticesinde kamulaştırma bedeli tespit edilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2019/514 Esas, 2020/727 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak kamulaştırma bedelinin hakkında dava açılmayan Hasan oğlu ...'ın da payını kapsar şekilde tam pay üzerinden hüküm kurulması, taşınmazın tapu kaydında TEDAŞ lehine irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmakla, önceki irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü belirlenip taşınmaz değerinden indirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediği gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; arta kalan alan yönünden değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın uygun olmadığını, emsal ile dava konusu taşınmazın karşılaştırılmasında emlak rayiç değerlerinin dikkate alınmadığını, kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.