"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2998 Esas,2023/477 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/391 Esas, 2022/564 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... (...) yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... (...) Genel Müdürlüğü yönünden ecrimisil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle asıl ve birleştirilen davaların reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden asıl davada ecrimisil talebinin reddine, tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleştirilen davada ecrimisil ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen dosya davacıları ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen dosya davacısının başvurusunun esastan reddine, asıl dosya davacısı ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekillerinin başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle asıl ve birleşen davaların reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden asıl davada ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleştirilen davada ecrimisil ve tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre asıl davada hükmedilen tazminat bedeli ile asıl ve birleştirilen davalarda ecrimisil bedelleri yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin asıl davada hükmedilen tazminat bedeli ile asıl ve birleşen davalarda hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin birleştirilen davada tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen dosyalarda davacılar vekilleri dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Konya ili, Selçuklu ilçesi, Dikilitaş Mahallesi 22546 ada 2 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce yapılmış olan enerji nakil hatlarında irtifak haklarının kendiliğinden kurulmuş kabul edildiğini, tapu siciline kayıt şartı aranmadığını, hukuka uygun şekilde yapılmış olan bir kamulaştırmadan dolayı davacının tazminat ve ecrimisil istemesinin usul ve kanuna uygun olmadığını, ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, şayet ecrimisile hükmedilecekse bile muhatabının müvekkili idare olmadığını diğer davalı ...’ın sorumlu olduğunu, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki enerji nakil hattının yapımı ve işletilmesinin 2006 yılında yapılan sözleşme uyarınca ... tarafından yürütüldüğünü, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile diğer davalı ... Genel Müdürlüğü arasında 24.07.2006 tarihinde yapılan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi uyarınca dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin hususlarda ortaya çıkan hukuki ihtilafların ... Genel Müdürlüğü tarafından takip edileceğinin düzenlendiğini, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin usul ve kanuna uygun olmadığını, süresi içinde açılmayan davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle asıl ve birleştirilen davaların reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden asıl davada ecrimisil talebinin reddine, tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleştirilen davada ecrimisil ve tazminat taleplerinin kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı ... Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dosya davacıları ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl dosyada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; irtifak hakkı bedelinden davalı ...’ın da sorumlu olduğunu, davalı idarelerin hükmedilen bedelden müştereken ve müteselsilen sorumlu kabul edilmesi gerekirken davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil taleplerinin mülkiyet hakkı sahibi ... Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, dava tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen uzun süre nedeniyle müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, artan enflasyon neticesinde müvekkilinin zararının karşılanamayacağını ileri sürmüştür.
2. Birleştirilen dosyada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ecrimisil yönünden davalı ...’ın da sorumlu olduğunu, davalı idarelerin haksız kullanım sebebiyle müştereken ve müteselsilen sorumlu kabul edilmesi gerekirken davalı ... yönünden ecrimisil taleplerinin husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, taleplerinin reddine karar verilerek müvekkili aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
3. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf uzlaşma dava şartını yerine getirmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaz üzerindeki enerji nakil hattının yapımı ve işletilmesinin 2006 yılında yapılan sözleşme uyarınca ... tarafından yürütüldüğünü, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, asıl davada olduğu gibi birleştirilen davada da ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, şayet ecrimisile hükmedilecekse bile muhatabının müvekkili idare olmadığını diğer davalı ...’ın sorumlu olduğunu, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, 4721 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce yapılmış olan enerji nakil hatlarında irtifak haklarının kendiliğinden kurulmuş kabul edildiğini, tapu siciline kayıt şartı aranmadığını, hukuka uygun şekilde yapılmış olan bir kamulaştırmadan dolayı davacının tazminat istemesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, taşınmaz değerinin dava tarihine itibarıyla hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda farklı tarihlere göre hesaplamalar yapıldığını, müvekkili idareye yükletilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının değerlendirilmesinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planında olan ve uygulama görmekle imar parseli niteliğine haiz dava konusu taşınmazın üzerinden enerji nakil hattı geçirildiği, aynı zamanda 0,32 m² alana isabet eden bir adet elektrik direğinin mevcut olduğu, enerji nakil hattının geçirilmesinden sonra imar uygulaması yapıldığı ve hattın planda gösterildiği, daha sonra plana uygun şekilde iki bağımsız bölümden oluşan depolu-asma katlı dükkanların inşa edildiği, davalı idare tarafından usulüne uygun şekilde kamulaştırma işleminin yapılmadığı dolayısıyla kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği, taşınmazın arsa bedelinin hesaplanmasında imar parseli niteliğinde olan Sille Mahallesi 29393 ada 1 parselin emsal alındığı, vergi değerleri doğrultusunda dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olarak kabul edilmesinde, enerji nakil hattının geçtiği güzergaha göre değer düşüklüğü oranının hesaplanmasın bir hata görülmediği, yine taşınmazdan geçen enerji nakil hattının mülkiyeti, denetim ve gözetimi davalı ... Genel Müdürlüğüne ait olduğundan davalı ... hakkında pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Yİ-ÜFE endekslerinin hatalı kullanılması ile tazminat miktarı doğru belirlenemediği gibi 0,32 m²lik pilon yeri alanının da toplam alandan düşülmediği, Dairece asıl dava tarihi esas alınarak yeniden hesaplama yapıldığında davacının payına düşen tazminat miktarının 1.300,00 TL/m² zemin birim bedeli üzerinden 150.351,31 TL olarak tespit edildiği, davacının davasını 122.789,92 TL üzerinden ıslah ettiği ıslah edilen bedele göre karar verilmesi doğru ise de fazlaya dair hakların saklı tutulmamasının hatalı görüldüğü, ecrimisil istemi yönünden taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattının izdüşüm alanında malikin tasarrufu devam ettiğinden irtifak hakkı nedeniyle ecrimisil karşılığına hükmedilmemesinin doğru olduğu, ancak 0,32m²lik alanda elektrik direği bulunmakta olup bu kısmın mülkiyet hakkının kısıtlandığı, bu durumda bu alanla ilgili ecrimisile karar verilmesi gerekirken tümden reddinin doğru olmadığı, dosyada bulunan 25.02.2022 tarihli ek bilirkişi raporundan hareket ecrimisil bedelinin 18 TL olarak hesaplandığı, birleştirilen davada davacı vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının değerlendirilmesinde, yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın emsal karşılaştırması yapılarak mülkiyet ve irtifak bedellerinin hesaplanmasının yöntem itibarıyla doğru olduğu, yine belirtildiği gibi davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin de yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarda Yİ-ÜFE endekslerinin hatalı kullanılması ile tazminat miktarı doğru belirlenemediği gibi 0,32 m²lik pilon yeri alanının da toplam alandan düşülmediği, Dairece birleştirilen dava tarihi esas alınarak yeniden hesaplama yapıldığında davacının payına düşen tazminat miktarının 3.471,10 TL/m² zemin birim bedeli üzerinden 401.449,57 TL olarak tespit edildiği, ecrimisil istemi yönünden taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattının izdüşüm alanında malikin tasarrufu devam ettiğinden irtifak hakkı nedeniyle ecrimisil karşılığına hükmedilmemesinin doğru olduğu, ancak 0,32m²lik alanda elektrik direği bulunmakta olup bu kısmın mülkiyet hakkının kısıtlandığı, bu durumda bu alanla ilgili ecrimisile karar verilmesi gerekirken tümden reddinin doğru olmadığı, dosyada bulunan 25.02.2022 tarihli ek bilirkişi raporundan hareket ecrimisil bedelinin 30,54 TL olarak hesaplandığı, taşınmazın üzerinde bulunan yapının enerji nakil hattının tesisinden ve imar uygulamasından sonra yapılması nedeniyle irtifak hakkından dolayı oluşacak değer düşüklüğü bedeline yapı bedeli dahil edilmediği, imar planında taşınmazdan fiilen geçirilen enerji nakil hattından daha geniş bir alana dahil edilen koruma bandı bulunmakta ise de koruma bandına ilişkin davacıların bir talepleri olmaması, bilirkişilerin koruma bandını hesaplanmaya dahil etmemelerine ve mahkemenin karar vermesine yönelik açıkça istinaf itirazları bulunmaması nedeniyle dikkate alınmadığı, Anayasa Mahkemesinin 28.07.2022 tarihli ve 2018/32734 başvuru sayılı kararında " ... 2942 sayılı Kanun'un 29. maddesinde kamulaştırma bedelinin tespiti davalarındaki yargılama giderlerinin kamulaştırmayı yapan idarece ödeneceğinin ... " hükme bağlandığı, söz konusu hükmün Anayasa'nın 46 ncı maddesindeki gerçek bedelin ödenmesi güvencesi gözetilerek malike ödenecek kamulaştırma bedelinin malik aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmek suretiyle azaltılmasının önlenmesi amacıyla getirildiği, somut olaydaki davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmadığı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davası olduğu, bu nedenle belirtilen hükmün somut olayda uygulanamayacağının düşünülebileceği, ancak kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davasının amacı ve işlevi dikkate alınarak bu hükmün kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında uygulanmasının önünde bir engel bulunmadığı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarının amacının kamulaştırma bedelinin belirlenmesi olduğu, üstelik bu davalarda da kamulaştırma bedelinin tespiti davalarındaki yöntemle tazminat miktarının belirlendiği, mahkemeleri kamulaştırmasız el atma davalarında vekâlet ücretini ve yargılama giderlerini başvurucuya yüklemeye mecbur tutan açık bir kanun hükmü de bulunmadığına göre mahkemelerin Anayasa'nın 46 ncı maddesindeki özel güvenceleri gözeterek yorum yapması ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesinin kapsamını bu çerçevede tespit etmesinin Anayasanın üstünlüğü ilkesiyle uyumlu olacağı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davasını inceleyen mahkemelerin idare tarafından 2942 sayılı Kanun'daki olağan kamulaştırma usulünün işletilmemesinin veya buna bağlı olarak kamulaştırma bedelinin tespiti davası açılmamasının basit bir tercih meselesi olmadığını gözönünde tutarak değerlendirme yapması gerektiği, idarenin 2942 sayılı Kanun'da öngörülen prosedürü uygulamasının anayasal ve kanuni bir mecburiyet olduğu, idarenin hukuksuz el atarak anayasal yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetildiğinde normal şartlarda idare tarafından açılması gereken davanın idarenin Anayasayı açıkça ihlal eden tutumu sebebiyle malikler tarafından açılmasından hareketle idarenin olağan kamulaştırma usulündekinden daha avantajlı bir konuma getirilmemesine özen gösterilmesi gerektiği, ayrıca kamulaştırmasız el atmanın Anayasa'nın 46 ncı maddesine açıkça aykırı olan bir uygulama olup bu suretle mülkiyet hakkına müdahalede bulunulan hâllerde kamu idarelerinin haksız fiillerinden lehlerine haklar çıkaracak ve bu uygulamaları idareler yönünden daha avantajlı hâle getirecek değerlendirme ve yorumların hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırılmasının mümkün olmayacağı gerekçesiyle tazminat ve ecrimisil istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı ... Genel Müdürlüğü yararına yargılama giderlerine hükmedilmediği, yine 6100 sayılı Kanun'un 327 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca söz konusu enerji nakil hattı ile enerji dağıtımını sözleşme ile ... Genel Müdürlüğünden devralması ve üstlenmesi dikkate alındığında davacıların ...'ı hasım göstermelerinde hataya düştüklerinin kabulü ile davalı ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle birleştirilen dosya davacısının başvurusunun esastan reddine, asıl dosya davacısı ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekillerinin başvurularının kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle asıl ve birleştirilen davaların reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden asıl davada ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleştirilen davada ecrimisil ve tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl dosya davacısı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Birleştirilen dosya davacısı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından irtifak bedeline ilişkin yeniden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, enerji nakil hattının izdüşüm alanında müvekkilinin tasarrufunun devam ettiği gerekçesiyle ecrimisil bedeline hükmedilmemişse de hattın salınımından kaynaklanan izdüşümünün göz ardı edildiğini, ayrıca irtifak sebebiyle taşınmazın kullanım şeklinde ve imar durumunda kısıtlılık meydana geldiğini, ecrimisil bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.
3. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili idare yönünden davanın reddine karar verildiği halde, müvekkili lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk karara karşı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararında müvekkili idare hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiğinden müvekkili lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş olup, kabul anlamına gelmemekle yapılan bu değerlendirmenin müvekkili açısından usulî kazanılmış hak niteliğinde olduğunu, müvekkili lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi yönünde kararın düzeltilerek onanması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl ve birleştirilen dosya davacılarının tüm, davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yazılı gerekçeyle reddedilen kısım yönünden davalı ... Genel Müdürlüğü lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığı gibi, davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği halde yazılı gerekçeyle lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Taraf Vekillerinin Asıl Davada Hükmedilen Tazminat Bedeli ile Asıl ve Birleştirilen Dosyalarda Hükmedilen Ecrimisil Bedellerine İlişkin Temyizleri Yönünden;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Birleştirilen Dosya Davacısı ile Davalı İdareler Vekillerinin Birleştirilen Davada Hükmedilen Tazminat Bedeline İlişkin Temyizleri Yönünden;
1. Birleştirilen dosyada davacı vekilinin tüm, davalı idareler vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idareler vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birleşen davaya ilişkin (4) numaralı bendine ayrı bir bent olarak "Davalı ... Genel Müdürlüğü vekille temsil edildiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.771,65 TL vekâlet ücretinin birleştirilen dosyanın davacısından alınarak davalı ... Genel Müdürlüğüne verilmesine, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekâlet ücretinin birleştirilen dosyanın davacısından alınarak davalı ...'a verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Birleştirilen dosya davacısından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ..., davalı ... ve asıl dosya davacısından peşin alınan temyiz harçlarını istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.