"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/37 Esas, 2019/40 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Nazımiye Asliye Hukuk Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Tunceli ili, Nazımiye ilçesi, ... köyü 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Nazımiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2014 tarihli ve 2013/57 Esas 2014/20 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Nazımiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2014 tarihli ve 2013/57 Esas, 2014/20 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkemece 2942 sayılı Kanun’un 7 nci ve 8 inci maddesinde düzenlenen adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemlerin davacı idare tarafından yapılmadan dava açıldığı, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu kabul edilerek, davanın ön şart yokluğu gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmış ve bir dava açıldığında öncelikle davanın taraflarına tebligat yapılarak, taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Mahkemece davalının açık adresi 2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinde belirtilen tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki kayıtlardan belirlenip kendisine; şayet davalının ölü olduğu tespit edilirse, sunulacak veraset belgesi veya nüfus müdürlüğünden getirtilecek aile nüfus tablosu esas alınarak mirasçıları 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davaya dahil edildikten ve aynı şekilde adresleri tespit edildikten sonra mirasçılarına 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Nazımiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarihli ve 2017/37 Esas, 2019/40 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın cinsi ve nevii sulu tarla olarak görünsede yapılan keşifte görülmüştür ki arazi son derece engebeli, yamaç ve verimsiz olduğundan kapital faiz oranın %4 üzerinden hesap edilmesinin kamulaştırma bedelinin olması gerekenden daha fazla çıkmasına sebep olduğunu, bununla birlikte yerel mahkemelerin brüt gelirin 1/3'ü üzerinden üretim masrafı hesaplaması yapmasının da hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.