Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5896 E. 2023/12113 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti, ödenme şekli ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, net gelir yöntemiyle belirlenen bedelin davalıya ödenmesine ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bedelin derhal ödenmesi gerektiği, terkin kararı verilmesinin hatalı olduğu ve diğer hususlarda kararın yerinde olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1729 Esas, 2023/544 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bor 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/90 Esas, 2022/239 Karar

Taraflar arasındaki 4650 ... Kanun'la değişik 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Bor ilçesi, ... köyü 1571 ada 3 parsel ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul, kanuna ve içtihatlara aykırı olduğunu, yerel mahkemece lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin açıkça ve yargısal içtihatlara aykırı olduğunu, kamulaştırma davalarında kamulaştırmadan vazgeçme gibi ayrıksı durumlar haricinde davacı idare vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin bir çok yönden gerekli olduğunu, Kamulaştırma Kanunu, Avukatlık Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerinde tahdidi olarak sayılan hallerden olmayan "Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescil" davasında idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi mesleki hak ve ücret gaspı anlamına geleceğini, bir diğer açıdan bakıldığında ise bilindiği üzere vekâlet ücreti avukata ait olduğunu lakin yerel mahkemenin davanın kabulü kararına rağmen sadece davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmetmesi Uluslararası Hukuk ve mevzuat hükümleri uyarınca korunan eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağını, tespit edilen kamulaştırma bedeli yüksek olup hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararı usule, kanuna ve içtihatlara aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın metrekare birim değeri, emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza uygunluğu denetlenmeden tespit edildiğini, bilirkişi heyetince yapılan emsal seçiminde yukarıda zikredilen hususlara itibar edilmeyerek hatalı bir değerlendirme yapılmış ve kamulaştırma bedelinin de olması gerekenden çok daha yüksek belirlendiğini, ayrıca emsal olarak alınan satış, özel amaçlı satışlar içerisinde sayılacağından ilgili kanun hükmüne aykırı olarak emsal olamayacak satışlardan seçildiğini, aksi kanaatte olunacak olsa dahi emsal seçiminde dikkat edilecek hususlara bakılmaksızın ve dava konusu taşınmazla aynı mahallede satışlar bulunabilecek olmasına rağmen farklı bir mevkideki taşınmazın satışının emsal olarak alınması da hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuken geçersiz ve hatalı olduğunu gözler önüne sermekte olduğunu, itiraz ettiğimiz bilirkişi raporunda emsal listesinden yetersiz sayıda emsal olarak kabul edildiğini, yeterli araştırma yapılmadan emsal alınması, tespit edilen bedelin sağlıklı ve doğru olmadığını gösterdiğini, bilirkişi raporunda emsal taşınmazın hangi sebeplerle dava konusu taşınmaz için uygun bir emsal olduğu belirtilmediği gibi, dava konusu taşınmazın hangi özellikleri nedeniyle daha değerli olduğu da açık ve denetlenebilir şekilde ifade edilmediğini, hukuka aykırı şekilde tespit edilen kamulaştırma bedelinin kabulünün mümkün olmadığını, sonuç olarak yerel mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan, tek bir bilirkişi raporuna dayanarak hukuka uygun olmayan nitelikte bir karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta istinaf sebebi olarak ileri sürülen hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 ... Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, Bor ilçesi, ... köyü 1571 ada 3 parsel ... taşınmazın 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesi suretiyle ... ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 ... Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurullarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Davacı idare vekilinin dava dilekçesinde kamulaştırılan bölümün davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep ettiği gözetildiğinde, talebi aşar şekilde terkin kararı verilmesi hatalıdır,

6. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 ... Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar ... kararı ile 7139 ... Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin ... takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin ... takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin ... takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak fark kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (1) numaralı bendinde yer alan " terkinine ve" kelimelerinin hükümden çıkarılması,

b) (2) numaralı bendinde yer alan "kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak üzere vadeli hesaba aktarılmasına, karar kesinleştiğinde " ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine" derhal" kelimesinin eklenmesine, aynı bendin sonuna gelmek üzere "251.788,53 TL bedele 16.06.2021 tarihinden 18.03.2022 tarihine kadar faiz işletilmesine;" cümlesinin yazılması,

c) (3) numaralı bendin hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.