"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/611 Esas, 2023/280 Karar
KARAR : Usulden Ret
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin asıl dava ile yönetim planının iptali istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı birleştirilen davada davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nun 15 blok yapının ortak alanlarına ilişkin ortak giderlerini ödemediğini, bu nedenle İcra Müdürlüğünün 2010/535 Esas sayılı dosyada icra takibinin başlatıldığını, itiraz üzerine itirazın iptali davasının Dikili Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/35 Esas sayılı dosyasında sonuçlandığını, itirazın iptali ile aidat alacağının tahsilinin sağlandığını, davalının buna rağmen bu takipten sonra biriken aidat borcunu ödememeye devam ettiğini, bu kez 2014/733 Esas sayılı icra dosyasında 2.394,21 TL site aidat alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalını itiraz ile icra takibini durdurduğunu, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde, İzmir ili, Dikili ilçesi, ... Mahallesinde 476 ada 1 parsel ve 475 ada 1 parselin üzerinde kurulu olduğu ... Sitesinde kain 476 ada 1 parsel Ç Blok zemin kat 6 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, söz konusu sitenin 1995 yılında kat mülkiyetine geçtiğini, elektrik ve su bedellerinin ve aidatların ... Apartmanı Yönetimine ödendiğini, 476 ada 1 parselin yönetim planının 24.02.1987 tarihinde tescil edildiğini, muvafakati olmaksızın 31.07.2011 tarihli yönetim planı değişikliğinin 28.10.2011 tarihli ve 7800 yevmiye numarası ile tapuya tescil edildiğini, yönetim planı değişikliğinden haberdar olmadığını, usulsüz ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle birbirlerinden yollarla ayrılmış ayrı duvarlarla çevrilmiş paydaları tamamen farklı olan 2 mustakil adanın (476 ve 475 ada) mahkeme kararlarına rağmen tek bir yönetim altında toplanması, yönetim planlarının birleştirilmesi ve tapuya tesciline ilişkin işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kat mülkiyetinden doğan davaların sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kat maliki olduğu yerin çevresinin tamamen imar tarafından belirlenen yollarla çevrelenmiş her biri 20-22 daireden olan 10 apartmandan oluştuğunu, çevresinin duvarlarla örülmüş olan 476 ada 1 parseldeki 5084 hissenin 20 adet apartman dairesi olduğunu, bu yerin bahçe sulaması dahil su ve elektriğinin tamamen müstakil olduğunu, bu giderlerinin tarafınca ödendiğini, bağlı bulunduğu ... Apartmanı ile herhangi bir uyuşmazlığının bulunmadığını, 15.06.1995 tarihinde kat mülkiyetine geçildiğini, diğer 5 apartmanın bulunduğu 475 ada 1 parselin müstakil bir duvar içine alınıp yollarla çevrili olup ayrı bir yer olduğunu, 476 ada 1 parselin paydası 5084 iken diğer parselin paydasının 2580 olduğunu, ortak olmayan paydaların birbiri ile hisselendirilemeyeceğini, vaziyet planı farklı olan bu iki adanın tek çatı altında birleştirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu yönde kesinleşmiş Mahkeme kararı olduğunu, Mahkeme kararı gereğince yeniden yapılanmaya gidilmesi gerekirken gidilmediğini, site yönetiminin aldığı kararların hukuki bir hükmünün bulunmadığını, sitenin Belediyenin park için ayırdığı arsaları çevirdiği duvarlar ile içine alınmasının, noter tasdiksiz defter tutmasının, yöneticilerin Eskişehir'e gidip geliş masraflarının karşılanmasının usul ekonomisine uygun olmadığını, özetle davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.02.2017 tarihli ve 2015/4 Esas, 2017/90 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, diğer davalı yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, asıl dava yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte karar olduğundan temyiz dilekçesinin reddine, birleştirilen davada ise davanın tapu müdürlüğü yönünden pasif husumetten reddinin yerinde olduğu; ancak mahkemece kat maliklerinin davaya dahil edilmesi yönündeki kesin süreli ara kararın yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de iptali istenen yönetim planının kabul edildiği toplantıya ilişkin hazurun listesi, toplantı tutanağı, karar defteri, toplantı tarihi itibarıyla her bir parselin tapu kayıtları ve yönetim planları vb. bütün bilgi ve belgelerin dosyaya getirtilerek, yönetim planının kabul edildiği toplantıya katılıp olumlu oy veren kat maliklerinin davaya dahil edilmesi için ihtaratlı kesin süre verilmesi, bu maliklerin davaya dahil edilmemesi halinde davalı yönetimin husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi, davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması halinde tarafların tüm delilleri ile birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 23.03.2023 tarihli ve 2019/611 Esas, 2023/280 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle: yönetim planı iptaline ilişkin davanın site yönetimine karşı husumet yöneltilmek sureti ile açılabileceğini, tüm kat maliklerinin davaya dahil edilmesinin hak arama hürriyetini zorlaştırıcı olduğunu sitenin toplu yapı olmasının aradaki imar yolu düşünüldüğünde mümkün olmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle , davalı ... açısından davanın pasif husumetten reddi ile ayrı vekâlet ücreti takdirinin gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava dosyasında itirazın iptali, birleştirilen dava dosyasında ise yönetim planının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 28 inci, 33 üncü ve 66 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekmektedir.
3. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bozmaya uygun biçimde asıl ve birleştirilen dava hakkında usuli kazanılmış haklar korunarak hüküm tesis edilmesi yerine hükmün tashihi ve tamamlanması yoluyla bir kısım eksikliklerin tarafların aleyhine sonuç doğuracak şekilde tamamlanmaya çalışılması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Birleştirilen davada davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.