"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1465 Esas, 2023/662 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/379 Esas, 2021/412 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 574 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin banka hesabına yatırılarak noter tebligatının yapıldığını, taşınmaz maliklerince müvekkili idare aleyhine Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/626 Esas, 1999/113 Karar sayılı ve 1999/218 Esas, 2000/145 Karar sayılı dosyalarında tezyidi bedel davası açıldığını ve hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, böylece kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, buna karşılık davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; davacı idare tarafından 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine göre açılan tescil davasına hiçbir itirazlarının olmadığını, davayı kabul ettiklerini, bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aradan uzun yıllar geçmesinden dolayı hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadığını, davacı idare tarafından dosyaya sunulacak evrakların incelenmesi neticesinde konunun netleşeceğini, davanın açılmasına müvekkilleri sebebiyet vermediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesini, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
3. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aradan uzun yıllar geçmesinden dolayı kamulaştırma işlemine ilişkin hukuki süreç konusunda net bir bilgi sahibi olmadığını, ancak davacı idare tarafından dosyaya sunulan belgeler arasında kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair bir belgenin bulunmadığını, ayrıca davanın açılmasına müvekkilleri sebebiyet vermediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesini, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiğini, ancak müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine gerekçe olarak gösterilen Yüksek Mahkeme kararlarının 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarına ilişkin olduğunu, oysa eldeki davanın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davası olduğunu, davalı tarafın yıllar önce kamulaştırma bedelini almasına karşın müvekkili idare lehine ferağ vermediğini, dolayısıyla bu davanın açılmasına sebebiyet verdikleri, müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını, tescil hükmünün her türlü takyidattan ari olarak kurulmamasının hükmün infazı aşamasında sıkıntı oluşturabileceğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun'a göre açılan tescil davalarında, davalıya yargılama giderinin yükletilmemesinin davalının cevap lahiyasında veya en geç ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde mümkün olacağını, dosya içindeki belgelerden tapu kaydı malikleri davalıların ve murislerinin davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek ve duruşmada davayı kabul ettiklerini bildirdikleri, bu davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu sonucuna varılmakla, adı geçen davalılar yönünden davacı idare vekilinin istinaf isteminin yerinde bulunmadığı, ancak diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermedikleri anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davayı kabul etmeyen dahili davalılar yönünden aleylerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olması, kendisini vekille temsil ettiren dahili davalılar lehine vekâlet ücreti verilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde tescil hükmü kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili Avukat ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; davacı idarenin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle vekâlet ücretinin müvekkili olan dahili davalılara yükletilmesine karar verilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın açılmasına müvekkilleri sebebiyet vermediğinden aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu, davanın temelinin kamulaştırma işlemi olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin Anayasa’nın 46 ncı maddesinde düzenlenen “gerçek karşılığın ödenmesi” ilkesi ile 35 inci maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ana kanuna işlenemeyen geçici 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bir kısım davalılar vekili Avukat ...'in aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Muris ... mirasçılarının 21.10.2020 havale tarihli dilekçe ile veraset ilamı sunulmak suretiyle davaya dahil edildikleri, ancak duruşma tarihi yakın olduğu gerekçesiyle duruşma davetiyesinin kendilerine tebliğe çıkartılmadığı hususunun 19.11.2020 tarihli ilk duruşma tutanağında belirtildiği, 21.01.2021 tarihli ikinci duruşmaya muris ... mirasçılarının vekili Avukat ...'in katıldığı ve davayı tüm müvekkilleri adına kabul ettiklerini beyan ederek, aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönündeki taleplerinin imzalı olarak duruşma tutanağına geçirildiği anlaşıldığından bu kişiler aleyhine de vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davalılar vekili Avukat ...'in diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ...'in Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin (4) numaralı bendinde yer alan " ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... " isimlerinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.