Logo

5. Hukuk Dairesi2023/616 E. 2023/7907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idarenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar gözetilerek yapılan değerlendirme sonucunda taşınmazın bedelinin tespitinde ve davalı idarenin sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2031 Esas, 2022/2778 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/217 Esas, 2020/78 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazda müvekkillerinin hissedar olduğunu, yol yapılmak suretiyle fiziki olarak kamulaştırmasız el atıldığını, arta kalan kısmın fiilen kullanımının mümkün olmadığını belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddi gerektiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının eylemci idare aleyhine açılabileceğini,bu sebeple husumetin Nilüfer Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, aynı bölgede idareleri aleyhine açılan davada yakın taşınmazın arazi olarak değerlendirildiğini, Bursa Yolu Caddesinin Karayolları Genel Müdürlüğü 14. Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda olduğunu, husumetin bu nedenle Karayolları Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazda davacı tarafın payına düşen kısımların bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet yönünden Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu, belirlenen m² birim bedelinin fahiş olduğunu, dosyadaki dilekçelerindeki sebepleri istinaf nedeni olarak tekrar ettiklerini, raporun usule uygun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında yolda kalması, ulaşım ve alt yapı imkanlarına sahip şehrin gelişime açık bölgesinde kalması ile bir çok belediye hizmetlerinden faydalanması sebeplerinden dolayı arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırmasıyla değerinin belirlenmesinde hata yapılmadığı; emsal satışa konu taşınmazın imar parseli olması, düzenleme ortaklık payı kesintisi dikkate alınarak, kıyaslamanın denetime elverişli şekilde yapılması ve ulaşılan m² birim fiyatının dava tarihine, taşınmazın konum ve özelliklerine göre makul ve adil olduğu; taşınmazın fiili el atma dışında kalan bölümünde davacı tarafın ekonomik kullanım imkanının bulunmaması ve bu bölümde davacıya salih bir yarar olmayacağı gerekçesiyle taşınmazın tamamının bedeline hükmolunmasında hukuka aykırılık olmadığı belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince savunmaları gözardı edilerek karar verildiğini, dosyada mevcut itirazlarına rağmen esasa girildiğini, tespit edilen bedelin rayicin çok üstünde olduğunu, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, kendi emsallerinin incelenmediğini, uygun emsal alınmadan değer belirlendiğini, dosya içerisinde mevcut dilekçe içeriklerini temyiz sebebi olarak sunduklarını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikiler ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi; fiilen el atılan kısımların ve davalı tarafça kullanım imkanı kalmayan arta kalan kısımların bedeline hükmedilmesi ve aynı yol üzerinde bulunan ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda husumetin davalı idareye yöneltilmesinin uygun bulunduğu gözetildiğinde eldeki dosyada da hükmedilen bedelden davalı idarenin sorumlu tutulması yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.