"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1422 Esas, 2021/366 Karar
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan inceleme sonucunda, direnme uygun olduğundan, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Düzce ili, ... ilçesi, ... Köyü 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 5.518,31 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idareleri adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan alanın işe yaramayacağını, kamulaştırmaya dahil edilmesi gerektiğini, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, objektif değer artırıcı unsurun yüksek alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 3 olarak kabul edilmesi gerektiğini, taşınmazın değerli bir bölgede olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2018 tarihli ve 2017/82 Esas, 2018/19 Karar ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2018/2361 Esas, 2018/2996 Karar sayılı kararı ile fındıklık nitelindeki taşınmaza net ürün geliri esas alınarak bedel tespit edilmesinde ve tespit edilen miktarın bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, taşınmaz baraj göl alanı içinde kaldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/c maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde usul ve esas yönünden Kanuna aykırılık görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş, ancak davacı idare harçtan muaf olduğundan bu hususta hüküm düzeltilerek yeniden karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 21.12.2021 tarihli ve 2019/3391 Esas, 2020/8683 Karar sayılı ilamı ile fındıklık niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1470,71 m²lik bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alındığında işe yaramayacağı gözetilerek bu bölümün de bedeline hükmedilmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda belirtilen kararı ile açıkça istinaf isteminde bulunulmadığından, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, kamulaştırmadan arta kalan bölümün bedeli ile davacı idare yararına hüküm altına alınan vekâlet ücretine ilişkin olarak, bu hususların kamu düzenine ilişkin olmaması nedeniyle karar verilemeyeceğinden bozma ilamına direnilmesine karar verilerek, aynı hükmü tesis etmiştir.
C.Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı yerinde görülmeyerek dosyanın, Dairemizin 21.12.2021 tarihli ve 2021/5936 Esas, 2021/15567 Karar sayılı ilamı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 24.05.2023 tarihli 2022/5-45 Esas, 2023/509 Karar sayılı ilam ile davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, istinaf sebebi olarak sadece taşınmaz için belirlenen metrekare değerinin düşük olduğuna ilişkin itirazların ileri sürüldüğü, buna karşılık kamulaştırmadan arta kalan kısmın da bedeline karar verilmesi gerektiğine yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine karar verilmemesine ilişkin olarak da istinaf itirazının olmadığının anlaşıldığını, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf itirazları reddedilmek suretiyle kamu düzenine ilişkin olan harç yönünden ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden karar verildiğini, bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, bu sebeple, direnme uygun olduğundan, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
VI.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Nedenleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faizinin, objektif değer artışının hatalı olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu bedelin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Fındıklık niteliğindeki Düzce ili, ... ilçesi, ... Köyü, 118 ada 8 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.