Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6330 E. 2024/187 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına rağmen eski Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekâlet ücretine hükmedilmesi ve nispi harç yerine maktu harca hükmedilmesi hatalı olup, bu hataların düzeltilmesi gerektiği gözetilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2158 Esas, 2023/872 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/750 Esas, 2022/184 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın ecrimisil talebi yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, .../... köyü, 155 ada 19 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebinin kabulüne ve ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın ayrıntılı, açık, anlaşılır, denetime elverişli ve yeterli olmadığını, yerel mahkemenin takdir ettiği kamulaştırma bedeline dair tazminat miktarının fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşme boyutlarında olup emsalin uygun emsal olmadığını, dava konusu arsa ve arazilerde meydana gelen değer düşüklüğü hesaplanırken meydana geldiği belirtilen değer düşüklüğü oranının oldukça yüksek hesaplandığını, hesaplanan değer düşüklüğü oranı Yargıtay içtihatları incelendiğinde makul kabul edilen oranın üzerinde olduğunu, yerel mahkeme kararının bozulmasını gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması uygulanarak değer biçen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin yöntem itibarıyla doğru olduğu; ancak hükme esas alınan fen bilirkişisi ... ve elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ... tarafından hazırlanan 03.09.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alındığı halde İlk Derece Mahkemesince yapılan maddi hata sonucu 16.04.2021 tarihli ilk rapor esas alınarak hüküm oluşturulması ve 26.11.2022 tarihinde Resmî Gazete'de ilan edilip yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin son fıkrasına göre davalı idare tarafından ödenmesi gereken harcın maktu olarak belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından bu hususta İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf merciince yerel mahkeme kararı kaldırılarak esasa dair yeni bir hüküm verilmesi karşısında eski tarife değil, güncel Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre yeni bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davamızda hüküm altına alınan alacağa yasal faiz değil, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesi gerektiğini, müvekkilin mülkiyet hakkının enflasyon karşısında ihlal edilmemesi adına müvekkil lehine hüküm altına alınan dava değerinin, güncel TÜİK verileri de nazara alınarak uygun görülecek bir artış (%) oranıyla birlikte hüküm altına alınması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

5. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında ve harca ilişkin hükümlerin resen gözetilmesi gerektiği de dikkate alındığında nispi harca ve Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olarn tarifeye göre nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden yapılan inceleme sonucu; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 ve 7 nci bendinin hükümden çıkarılmasına yerine "Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 28.208,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 7.053,00 TL nin mahsubu ile bakiye 21.101,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 7.053,00 TL ıslah harcının toplam 7.107,40 TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılması

3. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 9 uncu bendinde yer alan "37.356,73" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "60.813,46" sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.