Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6367 E. 2024/205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin bedel tespiti davasında, taşınmazın değerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve usuli kazanılmış hak ihlali olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın değerlendirilmesinde, eski tarihli satışın kullanılması, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayanması, usuli kazanılmış hakların ihlal edilerek fazla bedel tespiti yapılması ve ıslah dilekçesinin reddine ilişkin hatalar gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/167 Esas, 2022/25 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ve dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, Patnos ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 15 ada 2 parsel(ifrazen 56 parsel) ve 115 ada 46 parsel sayılı taşınmazlara trafo inşa edilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, özelleştirme kapsamında müvekkil kurum ile ... Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, davacıya ait olan taşınmaz üzerinde ifraz işlemleri ile taşınmazın kamulaştırılması ve ... Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesisi hususunda herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, bu nedenle bir ödemenin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, özelleştrime tarihinden sonra yapılan tesisler için belirlenecek bedelden ... ...’ın sorumlu olacağını ve el atma 1983 yılı öncesinde gerçekleşmiş ise maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedileceğinin dikkate alınması gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, dava konusu taşınmaz üzerinden geçtiği iddia edilen hatların Alçak-Orta veya Yüksek Gerilim Hattı mı olduğunun belirlenebilmesi için yapılacak keşif sonrasında konu ile ilgili alanında uzman bir Elektrik Mühendisi bilirkişisine dosyanın tevdii edilmesi gerekmekte olup 36 kv ve üstü gerilim seviyesindeki enerji nakil hatlarının TEİAŞ Genel Müdürlüğüne ait olduğunu ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.12.2014 tarihli ve 2011/228 Esas, 2014/656 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 25.12.2014 tarihli ve 2011/228 Esas, 2014/656 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Patnos merkezinde bulunan taşınmaz için Ağrı merkezindeki taşınmazın satışı emsal olarak incelenmek suretiyle taşınmaza değer biçildiğinden alınan rapor geçersiz olduğundan bu rapora göre hüküm kurulması ve 1983 sonrası döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, davacılar ..., ..., ... yönünden aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine ve davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından dahili davalı ... Genel Müdürlüğüne yöneltilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ile davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 26.04.2021 tarihli ıslah talepleri dikkate alınmadan düşük bedel üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, ... Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Dahili Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, dava konusu taşınmazlara arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazların tespit edilen bedelinden düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini, el atılan alandan arta kalan kısımlardaki değer azalışının yüksek hesaplandığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve 12 nci maddeleri.

5. 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kanun'un 18 inci maddesi ile değişik 6100 sayılı Kanun’un 177 nci maddesine eklenen ikinci fıkrası:

"Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz."

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ile davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihi 22.04.2011 olup, bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmazların değerlendirmeye esas alınan satış tarihinin ise 1999 yılı olması nedeniyle eski tarihli bu satışın emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmadığı gibi, bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden, emsal taşınmazın 2017 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle rapor inandırıcı değildir.

5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüz ölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.

6.Kabule göre de;

a) Bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların m² birim fiyatının 263,87 TL olarak belirlendiği ve ilk karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu hususun davalı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda m² birim fiyatı 267,13 TL olarak belirlenmek suretiyle fazla bedel tespiti yerinde değildir.

b) Bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların el atılan kısımlarından arta kalan bölümlerinde %2 oranında değer azalışına hükmedildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği halde, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda idare yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek 115 ada 56 parselde %13 ve 46 parselde %7,3 oranında değer azalışına hükmedilmesi hatalıdır.

c) 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kanun'un 18 inci maddesi ile değişik 6100 sayılı Kanun’un 177 nci maddesine eklenen ikinci fıkrası uyarınca; davacının 31.10.2014 tarihli dilekçesi bedelin belirlendiği dilekçe olup, bozma kararından sonra sunulan 26.04.2021 tarihli dilekçesi ise bedel artırım talebi niteliğindedir. Bozma kararından sonra alınan bilirkişi kurulu raporuna göre harcı ödenen 26.04.2021 tarihli dilekçede belirtilen bedel dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının 26.04.2021 tarihli dilekçesi ikinci ıslah dilekçesi olarak kabul edilip yargılama sırasında ikinci kez ıslah dilekçesi verilemeyeceği gerekçesiyle 31.10.2014 tarihli dilekçede belirtilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacılar ve dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacı ve davalı ...'tan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.