"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/706 Esas, 2023/1690 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/296 Esas, 2021/14 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Manisa Organize Sanayi Bölgesi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Yunusemre ilçesi, ... Mahallesi 150 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Manisa Organize Sanayi Bölgesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından taşınmazın gerçek değerinin çok çok altında bir bedel ileri sürüldüğünü ve müvekkilinin uzlaşma konusunda adeta çaresiz bırakıldığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu haksız dava ve taleplerin reddi ile müvekkiline ait olan taşınmazın özelliklerine ve hakkaniyete uygun şekilde bedel tespit edilerek müvekkilinin bu suretle mağduriyetinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu arazinin kuru tarım arazisi olarak kabulü isabetli olmakla birlikte kapitalizasyon faiz oranının "taşınmazın kuru tarım arazisi olduğu kabulü ile %5 olarak belirlenmesi" ve bu şekliyle hükme esas alınmaması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %6 olarak belirlenmesi gerektiğini, arazinin verimli üst toprak derinliğinin yetersiz olması, toprağın sığlığı sorununun yaygın olması gibi olumsuz özellikler değerlendirilmeksizin tek taraflı olarak kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak düşük hesaplanmış olmasının hatalı olduğunu, %500 olarak belirlenen objektif değer artış oranı belirlenirken bu artışı sağlayacak unsurların açık ve gerekçeli olarak gösterilmesi, belirtilen unsurların somut unsurlar olması, somut unsurların detaylıca açıklanması ve özellikle kapitalizasyon faiz oranı belirlenirken kullanılan kriterlerin objektif değer artış oranı belirlenirken kullanılmaması gerektiğini, dava konusu taşınmazın aralarında bulunduğu Manisa Organize Sanayi Bölgesi VI. Kısım Tevsi Alanında yer alan taşınmazlar ile ilgili olarak ikame edilen ve bir kısmı Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarında kuru tarım arazileri için %200 oranın üzerinde bir objektif değer artışı öngörülmemişken yerel mahkemenin aynı alanda objektif bir neden bulunmaksızın bu kadar farklı bir objektif değer artış oranı belirlemesi nedeniyle hükmün kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu arazide yer aldığı belirtilen zeytinlik değerlendirmesinin, zeytinliğin cinsine, yaşına ve İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine göre dekar başına elde edilebilecek verimin esas alınması suretiyle net gelire göre bilimsel yöntemle yapılması gerekmekte iken bilirkişi ek raporunda bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitler ve belirlenen bedelin dava konusu taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, objektif değer artışının daha yüksek belirlenmesi gerektiğini, (taşınmazın arsa vasfında olduğu iddiamız saklı kalmak kaydı ile) sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi sureti ile taşınmaza gerçek değerinin altında bir değer biçildiğini, raporda kapitalizasyon faiz oranının yüksek belirlendiğini, ürünün verim oranının düşük tespit edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin yöntem itibarıyla 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın nitelik ve konumlarına göre uygulanan objektif değer artış oranının yüksek belirlendiği, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu bu nedenle istinaf dilekçesinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. 15.08.2016 tarihli 01.09.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (674 sayılı KHK) 35 inci maddesi,
“3152 sayılı Kanunun 28/A maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine “valiye bağlı olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “kamu tüzel kişiliğini haiz ve özel bütçeli” ibaresi eklenmiş, aynı fıkranın ikinci, üçüncü ve dördüncü cümleleri ile mevcut dördüncü fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış...”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Emlakdere Mahallesi 150 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. 10.11.2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanun ile 3152 sayılı Kanun'un 28/A maddesinde yapılan düzenleme ile Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının valiliğe bağlı olarak tüzel kişiliği haiz ve özel bütçeli olduğuna dair yasal hüküm getirildiğinden, davacı idare harca tabi olduğu halde yazılı şekilde harçtan muaf olduğuna hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin çıkartılmasına yerine “Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı idareden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.