Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6419 E. 2024/797 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idare tarafından taşınmazlarına kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, taşınmaz bedellerinin tahsiline ilişkin taleplerinin yargılaması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların payına isabet eden bedel yönünden kısmen kabul kararı verilmesi gerekirken tüm tapu maliklerinin payını da kapsar şekilde karar verilmesi ve Anayasa Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma davalarında yargılama giderlerinin haklılık oranına göre paylaştırılmasına ilişkin hükmü iptal etmesi nedeniyle davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olması gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası ve 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/209 Esas, 2023/39 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Dairece temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların maliki olduğu dava konusu Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, ... köyü 239 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından 1958’li yıllarda petrol boru hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek, taşınmazın bedelinin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; akaryakıt boru hattının 432 parsel sayılı taşınmazdan geçirilmesi gerekirken sehven dava konusu taşınmazın 377,88 m²lik kısmından geçirildiğini, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını, davalı idarenin taşınmaza doğrudan müdahalesi ve sahiplenme kastının bulunmadığını, ayrıca söz konusu boru hattının davacıların taşınmaz üzerindeki tasarrufunu engellemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.03.2015 tarihli ve 2014/60 Esas, 2015/166 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.03.2015 tarihli ve 2014/60 Esas, 2015/166 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı, taşınmaz üzerinde Türkiye Elektrik Kurumu lehine enerji nakil hattı olduğu anlaşıldığından, bu hattın taşınmaz üzerindeki olumsuz etki oran ve miktarı araştırılmadan ve bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulması ve davacının ecrimisil talebi olmamasına rağmen, el atma bedeline ecrimisil bedeli de ilave edilmek suretiyle fazla bedel tespiti doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

Mahkemenin 05.02.2021 tarih ve 2018/410 Esas, 2021/58 Karar yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemesinin 05.02.2021 tarih ve 2018/410 Esas, 2021/58 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, bozma öncesi mahkemece, dava konusu taşınmazın metkekaresine 12,98 TL/m² değer biçen bilirkişi kurulu raporu uyarınca hüküm kurulduğu, bozma ilamında metrekare birim fiyatında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtildiği halde bozma sonrası dava konusu taşınmaza 7,76 TL/m² değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle davacılar lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmazdan geçen irtifak nedeniyle oluşan değer düşüklüğü oranı bilirkişi ek raporunda 0.024 olarak belirlendikten sonra, bu oranın tespit edilen metrekare birim fiyatına yansıtılarak, zemin bedelinin belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, tespit edilen irtifak bedelinin tamamının kamulaştırma bedelinden mahsup edilmek suretiyle hüküm kurulması, dava konusu taşınmazın el atılan kısmındaki davacılar hisselerinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davalı idare adına tesciline karar verilmesi ve davalı idare harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderleri arasına harç ilave edilmek suretiyle aleyhe harca hükmedilmesi doğru görülmediğinden bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir değere hükmedildiğini, irtifak bedeli tazminat bedeline eklenmesi gerekirken tazminat bedelinden çıkartılmasının hatalı olduğunu, taşınmazın bulunduğu konum itibarıyla objektif değer artış oranının %150-200 arasında uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın 377,88 m²lik kısmından boru hattı geçtiği halde 2328,45 m²lik kısmın bedelinin hesaplandığını, taşınmaz için takdir edilen bedelin yüksek olduğunu, %100 objektif değer artışı uygulanmasının ve kapitalizasyon faiz oranının %5 alınmasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacılar ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı da gözetilerek taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davacıların payına isabet eden bedel yönünden kısmen kabul kararı verilmesi gerekirken tüm tapu maliklerinin payını da kapsar şekilde karar verilmesi doğru değildir.

4. 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmü Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarnın kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinde yer alan “29.501,46” sayısının çıkartılmasına yerine “24.514,31” rakamlarının yazılmasına, (6) numaralı bendinde yer alan “ kabul ret oranına göre hesap edilen 2.475,05 TL'sinin” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, (7) numaralı bendinin tamamen hükümden çıkartılması, suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.