Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6421 E. 2024/198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, taşınmazın niteliği (imar parseli/kadastro parseli) ve bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin önceki bozma kararında taşınmazın imar parseli olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bu kararın maddi hataya dayalı olduğu ve maddi hataya dayalı bozma kararının taraflar lehine usulî kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek, taşınmazın kadastro parseli olarak kabulüyle tespit edilen bedelin hüküm altına alınması gerektiği, ancak ilk hüküm tarihi ile nihai hüküm tarihi arasında yasal faiz işletilmesi ve davacı idarenin harçtan muaf olmadığı hususları dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/8 Esas, 2023/174 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ... ilçesi, .../... Mahallesi 101 ada 6 parsel (ifrazen 14 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini,dava konusu taşınmazdaki ağaçlara da değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek taşınmazın gerçek bedelinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2018 tarihli ve 2017/50 Esas, 2018/173 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 2018/2434 Esas, 2019/1435 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyasi emsal olarak incelenen taşınmazların bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın ... Belediye Başkanlığının 07.03.2017 tarihli yazısından imar parseli olduğu halde kadastro parseli olarak kabul edilmesi nedeniyle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve dava tarihi olan 2017 yılı itibarı ile taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinslerine göre, maktu değerlerini gösterir resmi veriler getirtilip rapor denetlenmeden eksik inceleme ile ağaç bedeline hükmedilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2023 tarihli ve 2021/8 Esas, 2023/174 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal incelemesinin yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar parseli niteliğinde olduğu bozma ilamında net olarak belirtildiği hâlde, mahkemece dava konusu taşınmaz kadastro parseli kabul edilerek düzenleme ortaklık payı kesilmek suretiyle düşük bedel belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Evveliyatı 8.885,00 m² yüzölçümlü Bucuk Mahallesi 3754 parsel sayılı taşınmaz olan davaya konu taşınmazın 3.395,00 m²lik kısmının kamulaştırma sütununda bırakıldığı, 26.05.1998 tarihli ve 140 sayılı ... Belediyesi Encümen Kararıyla imar uygulamasına alındığı, bakiye 5.490,00 m²nin imar uygulamasına alınarak 1.921,00 m² düzenleme ortaklık payı kesildiği, kalan 3.569,00 m²nin ise imar parsellerine şuyulandırıldığı, kamulaştırma sütununda kalan 3.395,99 m²nin 350,00 m²sinin dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, arta kalan 3.045,00 m²sinin ise 3754 parsel olarak tescil edildiği, yenileme çalışmaları sonucu 2.591,50 m² yüzölçümlü dava konusu 101 ada 6 parsel numarası ile tapuya tescil edildiği, dava konusu taşınmazın kadastro parseli niteliğinde olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 18.11.2020 tarihli ve 2019/9634 Esas, 2020/10112 Karar sayılı bozma kararı maddi hataya dayalı olup maddi hataya dayalı bozma kararı taraflar lehine usulî kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinden dava konusu taşınmazın kadastro parseli olduğunun kabulü ile tespit edilen bedele hükmedilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Bozma sonrası tespit edilen bedel ile bozma öncesi tespit edilen bedel aynı olduğundan bu bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt uyandıracak şekilde karar tarihine karar yasal faize hükmedilmesi hatalıdır.

6. Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde, harçtan muaf olduğuna karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (2) numaralı bendinin sonunda yer alan “karar tarihine kadar” ibaresi hükümden çıkartılarak yerine “(davacı tarafça yatırılan 38.653,00 TL yasal faiz de dikkate alınarak mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde) ilk karar tarihi olan 06.04.2018 tarihine kadar ” ibaresinin yazılması,

b) Harca ilişkin (4) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Alınması gereken 179,80 TL karar ve ilam harcının davacı idareden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.