Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6491 E. 2024/1201 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, mahkemece belirlenen bedelin ve faiz hesaplamasının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen faiz hesaplamasının hatalı olduğu, ilk kararla tespit edilen bedel ile acele el koyma bedeli arasındaki farka ilk karardan itibaren, bozma sonrası artan farka ise acele el koyma tarihinden son karara kadar faiz uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/545 Esas, 2023/116 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, İğdirköyü Mahallesi, 443 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı idare tarafından demiryolu hat güzergahında kaldığından bahisle kamulaştırmasına karar verildiğini, ancak davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin düşük olduğunu belirterek kamulaştırılması talep edilen miktara ilişkin gerçek değerinin tespiti ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.06.2016 tarihli ve 2015/1029 Esas, 2016/579 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti ve taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar dahil edilmek suretiyle eksik bedel tespiti ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların taşınmaz malikince alındığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığından, enkaz bedeli indirilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmazın mahalle adı; tapuda İğdirköyü Mahallesi olarak yazılı olduğu hâlde, hüküm fıkrasında infazda tereddüt uyandıracak şekilde yazılması hatalı olduğundan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da gözönüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 24.02.2023 tarihli ve 2022/545 Esas, 2023/116 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, objektif değer artırıcı unsurun ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, objektif değer artırıcı unsurun hatalı olduğunu, arta kalan bölümde değer kaybı uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, İğdirköyü Mahallesi, 443 parsel taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Mahkemece ilk kararla tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubu sonrası kalan 1.283.81 TL'ye 28.03.2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.06.2016 tarihine kadar, bozma ilamı sonrası artan fark bedele ise 28.03.2016 tarihinden son karar tarihi olan 24.02.2023 tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2023 tarihli ve 2022/545 Esas, 2023/116 Karar sayılı ilâmının; 5 numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına,yerine “Mahkemece ilk kararla tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubu sonrası kalan 1.283.81 TL ye 28.03.2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.06.2016 tarihine kadar, bozma ilamı sonrası artan fark bedele ise 28.03.2016 tarihinden son karar tarihi olan 24.02.2023 tarihine kadar faiz uygulanmasına” cümlesi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.