Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6703 E. 2024/66 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca idare adına tescili için gerekli şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı malike kamulaştırma tebligatının usulüne uygun yapılmadığı ve çekişmesiz bedelin milli bankalardan birine bloke edildiğine dair dekont ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/493 Esas, 2023/845 Karar

KARAR : Düzeltilerek Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/394 Esas, 2021/664 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçelerinde; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 696 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu maliki davalılar tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalı tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerine kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, idare tarafından ferağ vermeye davalıların davet edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

2. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın tapu malikleri ..., ... ve ... hisseleri yönünden kabulü ile taşınmazın adı geçen tapu malikleri adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarih 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararların kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken aksi yönde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalı ...’a kamulaştırma işleminin tebliğ edildiğini ancak adı geçen davalı tarafından tezyidi bedel davası açılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddeye dayanılarak tescil kararı verilebilmesi için taşınmaz sahibine usulüne uygun olarak noter aracılığı ile tebligat yapılması, idari yargıya başvurulmuş ise kesin olarak sonuçlanması, bedel artırım davası açılmamış olması veya açılmış ise davanın kesin olarak sonuçlanması, takdir edilen ve artırılan bedelin tamamının (çekişmeli ve çekişmesiz) milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edilmiş olması gerektiği, davalı ... payı yönünden yapılan incelemede; tapu kaydı malikine usulüne uygun olarak noter aracılığı ile kamulaştırma tebligatı yapılmadığı gibi çekişmesiz bedelin milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edildiğine dair dekontun dahi ibraz edilemediği anlaşıldığından, yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, diğer davalılar yönünden yapılan incelemede ise tapu kaydı maliki olan davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmediği ancak davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği halde davayı kabul ettiğine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermedikleri dikkate alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.