Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6718 E. 2024/466 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu, taşınmazın emsali, zeminüstü yapıların değerlendirilmesi ve terkin işlemleri açısından usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3706 Esas, 2023/447 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/63 Esas, 2022/160 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 41882 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini ve üzerindeki muhdesatın davacı idareye aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunun eksik inceleme ile düzenlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanılamaz hale geleceğini, kamulaştırma işlemine karşı dava açacaklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı idareye aidiyetine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi kurulunca emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin güncel duruma göre değerinin düşük belirlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın değersizleşeceğinin dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın ve alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz olduğu, dava konusu taşınmazın ıslah imar parseli olduğunun anlaşıldığı, bu hali ile emsal de imar parseli olduğundan Düzenleme Ortaklık Payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğu, taşınmazın konumu, niteliği gereği yapılan bedel belirlemesinin uygun olduğu, zeminüstü yapıların yıpranmalarının dikkate alınarak yapı birim maliyet hesabının yapıldığı, inşai muhtesatın değerinin belirlenmesinde, 16.07.1985 tarihli ve 85/907 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren, Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesinin 3.2 maddesi gereğince mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak (dava yılı olan) 2021 yılına ilişkin yapı yaklaşık birim maliyetlerine uyulduğu, yapının yaşı ve durumuna uygun yıpranmaların düşüldüğü, taşınmazın yol olarak kamulaştırılması nedeniyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 999 uncu maddesi gereğince terkinine karar verilmesi doğru olduğunu, kanuni faiz işletilmesinin ve davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi yerinde ise de kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.