Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6732 E. 2024/927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedeli ve ecrimisil talebiyle açılan davada, davalı idarenin yaptığı temyiz üzerine mahkeme kararının düzeltilmesi gerekliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olması ve ecrimisil talebinin kısmen reddine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hususları gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/27 Esas, 2019/26 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Kırıkkale ili, Delice ilçesi ... köyünde bulunan 132 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin murisine ait olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın Delice Irmağının ıslah çalışmaları sonucunda fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Delice Çayının zaman içerisinde kendiliğinden yatak değiştirdiğini ve dava konusu taşınmazın içinde yeni yatağını oluşturduğunu, dolayısıyla bahsedildiği üzere Delice Çayının yatağının müvekkil idare tarafından değiştirildiği ve davacı tarafın malik olduğu taşınmazdan geçirildiği iddialarının yersiz olduğunu, müvekkil idarenin yapmış olduğu ıslah çalışmalarının dava konusu taşınmaza el atma amacıyla değil Delice Çayının doğal yatağının değişip dava konusu taşınmazdan geçmesi üzerine zarar gören parsellerin taşkınlardan önlenmesi amacıyla eski haline getirilmesi amacıyla yapıldığını ileri sürerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.02.2015 tarihli ve 2014/7 Esas, 2015/17 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dosya içindeki veraset ilamına göre, muris ...'ın mirasçısı ...'nın davacı olmadığı anlaşıldığı halde, gerekçesi açıklanmadan tam pay karşılığına hükmedilmesi, davalı idare tarafından Delice Çayı ıslahı projesine 2012 yılında başlandığı belirtildiği halde, el atma tarihi araştırılmadan 2009 yılından itibaren hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi ve davalı idarenin harçtan muaf olmadığının dikkate alınmaması gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisil yönünden davanın reddine, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin 18.12.2018 tarihli celsede, davacı vekili tarafından "Davalı idare davacılara hükmedilen miktarları ödemiştir" şeklinde beyanda bulunduğu yargılama süresince bu hususunun mahkemece irdelenmediğini, mahkeme kararlarında hüküm kısmının açık ve anlaşılır olmadığını, ecrimisil talebi yönünden 5.233,85 TL tutar için davanın reddedilmiş sayılmaması gerektiğini ve reddedilen bu miktar üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalı idare harçtan muaf olduğu hâlde aleyhe harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi oranda vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili ve ecrimisil hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun gereğinc davalı idare harçtan muaf olduğu halde, aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

4. Davada ecrimisil yönünden reddedilen miktar ıslah dilekçesine göre toplam 5233,85 TL olup, bu kısım yönünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davalı kurum kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi vekâlet ücreti olan 2275,00 TL'nin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine" cümlesinin yazılması hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 6 numaralı bendinde bulunan "187,90 TL peşin harç ve "olmak üzere toplam 243,90 TL" ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.