"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1002 Esas, 2022/1602 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/307 Esas, 2021/77 Karar
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisinin Kocaeli ili, İzmit ilçesi, ... Mahallesi 996 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin Saraybahçe Belediyesi tarafından 1998 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda 1.690 m²sinin bedele dönüştürüldüğünü, Kocaeli 1. Noterliğinin 09.03.2016 tarih ve 02457 yevmiye sayılı mirasçılık belgesine göre müvekkillerinin miras bırakanı olan ... oğlu Mehmet Bilgici’nin 29.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak çocukları ..., ... ve ...’un kaldığını, davalı idarece bedele dönüştürülen kısmın parasının ödenmediğini, zaten takdir edilen bedelin çok düşük olduğunu, E-5 ve otoban bağlantı yoluna çok yakın, kentin en işlek kavşak noktasında yer alan taşınmazın belediye sınırları içerisinde arsa niteliğinde olduğunu, Saraybahçe Belediyesinin daha sonra İzmit Belediyesi olduğunu, bu nedenle takdir edilen bedelin şimdilik 1.000 TL artırılmasına ve bedelin dava ve değerlendirme tarihlerinden hangisi lehe ile o tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; belediyelerin 3194 sayılı İmar Kanunu (3194 sayılı Kanun) uyarınca gerçekleştirdikleri uygulamaların tek yanlı ve kamu gücüne dayanan işlemler olduğundan bu yönüyle idari işlem ve eylemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasen İzmit ilçesi, ... Mahallesi 996 ada 29 parsel sayılı 6718 m² yüzölçümündeki 7 kişi ile müşterek olan parselin 3194 sayılı Kanun'un 18 nci maddesi ile düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra davacıların miras bırakanına kadastral parselin bulunduğu yerden ver verilmiş ise 1690 m² aynı yerden veya aynı düzenleme bölgesi içerisinde verilemediğinden yasal ipotek tesis edilmek suretiyle bedele dönüştürme işlemi yapıldığı, bedelin 2.535 TL olarak belirlendiğini, söz konusu uygulamanın 29.04.2019 tarihli encümen kararı ile 30 gün süreli askıya çıkartılarak ilan edildiğini, parsel maliklerinden Mehmet Bilgicinin 27.05.1998 tarih ve 911 kayıt numaralı dilekçe ile durumdan haberdar olduğunu, Mehmet Bilgici’nin hissesi olarak takdir edilen bedelin 14.11.1998 tarihinde bloke edildiğini, adı geçenin sunmuş olduğu 23.02.1999 tarihinde imza karşılığı almış olduğu tapu ve 26.02.1999 tarihinde vermiş olduğu emlak vergisi bildirimi ile konudan haberdar olduğunu, ancak bedelin ödenmediğini, Mehmet Bilgici’nin 25.02.2004 tarihli dilekçesine verilen 25.02.2004 tarihli yazıda şuyulandırma sonrası bedele dönüşen miktarı yükseltmenin Belediye’nin yetkisinde olmadığı, ancak mahkeme kararı ile yükseltilmesi mümkün olduğunun bildirildiğini, açıklanan nedenlerle davacılar yönünden hak düşürücü sürenin dolduğunu, bloke edilen bedel için Mehmet Bilgici ya da mirasçılarının talebi olmadığından ödeme yapılmadığını, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın idari yargının görevinde olduğunu, davanın ipotek borçlularına karşı açılması gerektiğinden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, eksik ve hatalı bilirkişi raporunda hesaplamalara göre hüküm kurulmasının doğru olmadığını, bilirkişi raporunda belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu ve emsal parsellerin de dava konusu parseller ile benzer özelliği bulunmadığını, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazlarının yeterince değerlendirilmeden hüküm verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen ve buna karşılık parsel verilmediğinden dolayı davacılar murisi lehine ipotek konulan taşınmazdaki payına karşılık gelen değerin tazmini talep edilmiş olup, davalı belediyenin husumete yönelik olarak davanın ipotek borçlularına karşı dava açılması gerektiği yönünde itirazda bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan ödeme kayıtları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın bedele dönüştürülüp hak sahibi olan davacı taraf lehine ve üçüncü kişi olan ..., ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... ..., ..., ..., ..., ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... taşınmazları üzerine konulan ipotek bedelinin adı geçen borçlular tarafından davalı belediyeye ödendiği, bu suretle dava konusu oluşturan menfaatin davalı belediyeye geçtiği, bu nedenle ipotek borçlularına dava açılması gerektiği yönündeki itirazın yerinde olmadığı, hükme esas bilirkişi raporunda 6745 sayılı Kanun'un 35 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tescil edildiği tarihi değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal karşılaştırması sonucu temsil edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açılan yurt içi üretici fiyat endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi yerinde olup davalı tarafın iddia ettiği şekilde dava tarihindeki aynı bölgedeki arsa m² birim değerlerinin emsal oluşturamayacağı anlaşılmış olmakla imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih olan 24.11.1988 yılı itibarıyla taşınmazın değerinin tespit edilmesinde ve bu tarihten başlayarak dava tarihi olan 25.05.2018 tarihine endekslenerek bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payının karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.