Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6763 E. 2024/1139 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan sulu tarım arazisinin bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bilimsel yöntemlerle net geliri üzerinden değerlendirilmesinde ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2812 Esas, 2023/800 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yunak Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/70 Esas, 2022/129 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Çeltik ilçesi, ... Mahallesi 108 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmaz üzerinde yaklaşık 10 adet ağaç olup değer takdir edilirken bu hususların göz ardı edildiğini, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; faiz başlangıç tarihi olarak 16.07.2021 yazılmış olup mevzuat gereğince faiz başlangıç tarihinin 17.07.2021 olması gerektiğini, bilirkişi raporu incelendiğinde, münavebeye alınan ürünlerin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün yazısında yer alan tablodaki yaygın yetiştirilen ürünler dışında belirlendiğini, kıymet takdir raporunda tespitte kullanılan ürünlerin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün yazısında yer alan ürünler olduğunu, masrafın düşük belirlendiğini, arta kalan kısımda değer azalışı uygulanmasının yerinde olmadığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu konum itibarıyla objektif değer artış oranı uygulanmamasının yerinde olmadığını, buğday ve şeker pancarının veriminin düşük alındığını, buğday fiyatının da düşük belirlendiğini, taşınmazda getirisi daha yüksek olan ürünler ekili olduğu hâlde değerlendirmede saman ve fasulye gibi ürünler alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olmadığını, taşınmaza her yıl sırasıyla kanola, ayçiçeği, haşhaş, mısır, şeker pancarı vs. gibi getirisi yüksek ürünler ekildiğini, dava konusu taşınmazın metrekare birim değerinin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın davacı idarenin kıymet takdir raporunda sulu tarım arazisi olarak kabul edildiği gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen gerekçelerle de taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edildiği, yerleşik Yargıtay uygulamasından ayrılmayı gerektiren farklı ve özel faktörler olmadığından sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranının % 4 olarak alınmak, Çeltik İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün cevabı yazısı uyarınca 2021 yılı ürün çizelgesi dikkate alınarak Çeltik ilçesi, ... Mahallesinin bulunduğu bölgede sulu arazide uygulanan buğday, ayçiçeği, kolza (kanola) ve şeker pancarı münavebesi uygulanmak ve üretim giderleri belirlenirken üretim maliyet çizelgesindeki veriler (genel idarecilik giderleri, bilinmeyen giderler, tarımsal kredi faizi ve idarecilik faizi dahil edilmeden) esas alınmak ve fen bilirkişisinin krokili raporu gözetildiğinde hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda arta kalan kısım yönünden % 10 oranında değer kaybı uygulanmasının da yerinde olduğu gözetilmek suretiyle yeniden değer tespit edilip fark bedel davacı idare tarafından depo edilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini, ayrıca kıymet takdir raporu ile belirlenen kamulaştırma bedeli İlk Derece Mahkemesince iki buçuk kat daha artırılmak suretiyle belirlendiğini, bölge adliye mahkemesince de hukuka uygun olmayan gerekçelerle iki kat daha artırılmak suretiyle hesaplandığını, hesaplamadaki fahiş orantısızlığı giderecek yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiğini, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün yazılarında davaya konu taşınmazda şeker pancarı ve buğday yetiştirildiğinin belirtildiğini, İstinaf Mahkemesince ise dörtlü münavebe sistemi kullanarak kamulaştırma bedelinin yüksek çıkmasına neden olunduğunu, kapitalizasyon faiz oranı taşınmazın özelliklerine göre düşük tutulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.