Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6861 E. 2024/206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bir kısmının bedelinin ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından açılan bedel tespiti ve tahsili davasında, ödenmeyen kısma ilişkin bedelin hesaplanma tarihi ve miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza ilişkin ilk açılan davada bedeli hesaplanmamış olsa dahi, tapudan terkin edilen ve bedeli ödenmeyen eksik kalan kısmın bedelinin hesaplanarak davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1431 Esas, 2022/1456 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/432 Esas, 2022/64 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, ...-1 Mahallesi 3970 parsel, 3971 parsel, 3972 parsel ve 3973 parsel (eski 2503 parsel) sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/143 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava konusu taşınmazların tapu devirlerinin davalı idareye yapıldığını, fakat davacı ... ait olan 245 m²nin tapu kaydının iptaline karar verildiği halde 199,83 m²lik kısmın bedeline hükmedildiğini, bedeli ödenmeyen 45,17 m²lik kısmın bedelinin davalı idareden tahsilini ve davanın reddi halinde ise sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca bedeli ödenmemiş payların tespiti ve müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/143 Esas sayılı dosyasında verilen karara istinaden dava konusu taşınmazlardaki davacılara ait hisseler için belirlenen kamulaştırma bedeli ile yasal faizinin Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2013/6983 Esas sayılı dosyasına ödendiğini ve davacılara ait hisselerin de tapuda müvekkili belediye adına tescil edildiğini, davacının sebepsiz zenginleşmeye yönelik taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporununu denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını, bedelin fahiş belirlendiğini, bedelin davacı tarafa ödendiğini, terkin işleminin yapıldığını, idarenin bir kusuru bulunmadığını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı taleplerin zamanaşımına uğradığını, ilk dava tarihi olan 29.02.2012 yerine yeni dava tarihi itibarıyla değer biçilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazların imar durumları ve konumlarına göre belirlenen bedelinin uygun olduğu, mahkemece ilk davada bedeli hesaplanmamasına rağmen, tapudan terkin edilen ve bedeli ödenmeyen eksik kalan kısmın bedeline hükmedildiğinden kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece iade kararı gereğince inceleme yapıldığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.