"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/41 Esas, 2023/286 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/319 Esas, 2021/187 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... Mahallesi, 142 ada 148 ve aynı ada 152 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle dava konusu taşınmazların birinci sınıf tarım arazisi olduğunu, ayrıca belediye mücavir alan sınırları içinde olup hızla büyüyen genişleyen bir bölgede bulunduğunu, otel gibi turizm tesisi kurulması ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, bundan dolayı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu ve bedelin Mahkemece belirlenmesi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu 142 ada 148 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın gerçek değerinden farklı olarak fahiş olarak değerinin tespit edildiğini, münavebe hesaplamasının hatalı olduğunu, %20 değer kaybı belirlenmesinin ve %35 değer artış oranı hesaplanmasının hatalı olduğunu, dava konusu 142 ada 152 parsel sayılı taşınmaz yönünden münavebeye esas alınan ürünlerin hatalı olduğunu, %30 değer kaybı oranı hesaplanmasının hatalı olduğunu, bilirkişilerden ek rapor alınması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların önemli bir konumda olduğundan çok kısa bir zaman içerisinde arsa vasfı kazanacaklarını, davacı kurumun yüksek gerilim hatlarını 2017 yılından önce taşınmaz üzerinden geçirdiğini, irtifak hakkı kurulmadığı gibi müvekkiline kira bedelinin de ödenmediğini, lehe hesaplanan vekâlet ücretinin yerinde olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 142 ada 148 ve 152 parsel sayılı taşınmazların sulu tarım arazisi kabul edilerek net gelir yöntemi ile kamulaştırma bedelinin tespitinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, münavebe desenin o yörede yaygın olarak yetişen ürünlerden oluşturulduğu, net gelir hesabında değerlendirme tarihi olan 2020 yılı Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmasının yerinde olduğu, Yargıtay içtihatlarına göre üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı yönündeki içtihat gereğince net gelirin hesaplanmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazların sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalizasyon faiz oranı %4 olarak alınmasının ve objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, enerji nakil hattının dava konusu taşınmazlar üzerinde kapladığı alan ve güzergahı dikkate alınarak 142 ada 148 parsel için % 20 oranında, 142 ada 152 parsel için % 30 oranında değer azalış oranı uygulanmak suretiyle değer düşüklüğü oranı tespit edilip kamulaştırma irtifak bedelinin tespiti yoluna gidilmesinin yerinde olduğu, hükme esas teşkil eden 15.03.2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunduğunu, buna karşın resen yapılan incelemede ise, İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 30.11.2020 tarihinden 4 ay sonraki tarih olan 31.03.2021 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, 29.04.2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendinde "yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, Kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek esas hakkında duruşma yapılmadan karar verileceği" düzenlenmiş olduğundan, resen gözetilen sebeplerden dolayı İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... Mahallesi, 142 ada 148 ve aynı ada 152 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmazların niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.