"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1019 Esas, 2022/2593 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/33 Esas, 2019/330 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 256 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bir kısım davalıların acele kamulaştırma bedelini kabul ettiklerini yerel mahkeme tarafından sadece acele kamulaştırma bedelini kabul etmeyen davalılar için fark bedelin depo ettirildiğini ve sadece bahse konu davalılar yönünden fark bedele ilişkin hüküm kurulduğunu, yerel mahkeme kararının mezkur haliyle infazda sıkıntı oluşturabilecek nitelikte olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kamulaştırma bedeli tespit edilirken verim miktarları ve ürün satış fiyatlarının yüksek, üretim fiyatlarının ise düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranı yüksek olup yöre gerçeklerini yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın askeri yasak bölge içinde olması nedeniyle değer düşüklüğü öngörülmesi gerektiğini, kamulaştırma bedeline faiz uygulanmasının hatalı olduğunu ve faiz başlangıç tarihinin geriye yürütülmesinin de hatalı olduğunu, tescil hükmünün her türlü sınırlamadan ari olarak karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmadığını, belirterek yerel mahkeme kararının idare lehine olacak şekilde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arazi vasfında kabul edilerek net gelir metoduna göre yapılan değer tespitinin yerinde olduğu, sulu tarım arazisi vasfında olduğu kabul edilerek münavebe ürün desenine göre 2018 yılına ait İlçe Tarım Müdürlüğü verileri baz alınarak kapitalizasyon faiz oranının %4 alınması ile birim değerin 20,65 TL/m² olarak tespitinin yöntem olarak doğru olduğu, verilen hükmün bedel yönünden Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin aynı bölgeye ilişkin vermiş olduğu kararları ile uyumlu olduğunu, taşınmazın 1. Derece Askeri Yasak Bölgede yer alması ve zaman zaman drenaj sorunu da olması nedeniyle %5 değer düşüklüğü yapılarak birim değerin sonuç olarak 19,62 TL/m² ye indirilmesi hatalı ise de bu husus istinaf edenin sıfatına göre kaldırma sebebi yapılmadığı, faiz hükmünün de yerinde olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi hususu da isabetli olmakla bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde bulunmamış, ancak karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedelin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda derhal ödenmesi gerektiğinden ve tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 256 sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedeli kabul etmeyen davalılardan ... ve ... hissesi yönünden depo kararı verildiği gözetildiğinde buna göre ödeme hükmü kurulmaması hatalıdır.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince Bölge Adliye Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 ve 4 numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Belirlenen kamulaştırma bedelinin acele kamulaştırma dosyasında depo edilen 31.429,20 TL'lik kısmının ödenmemiş ise tüm davalılara tapudaki payları oranında derhal ödenmesine, eldeki davada depo edilen fark 2619,90 TL bedele ise (acele kamulaştırma bedelini kabul etmeyenlerin payı) ...'e 2.300,40 TL, ...'a 319,50 TL olacak şekilde davanın açıldığı tarihten 4 aylık sürenin bittiği tarih olan 08.04.2019 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar tarihi olan 30.11.2022 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı kurumdan tahsili ile davalılar ...'e ve ...'a payları oranında ödenmesine, bu hususta ilgili banka şubesine yazı yazılmasına " ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.