"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/494 Esas, 2023/1499 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/228 Esas, 2022/310 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 58 ada 49 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal alınan taşınmazın birbirinden farklı olduğunu, taşınmazın zirai muhdesat değerinin yüksek hesaplandığını, kamulaştırma harici kalan kısımda değer azalışı olmadığını, davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın m² değerinin 75 TL olmasının mümkün olmadığını, bu durumun fahiş zarara neden olduğunu, dava tarihi 2018 yılı olmakla Türk Lirasının değerinin düşmesi nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, kararın bedel ve faiz yönünden bozulması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arsa niteliğindeki taşınmaza Kırveli Mahallesi 2603 ada 4 parselin 11.08.2014 tarihli satışının somut emsal olarak kabul edilmesi, emsal taşınmazın imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastral parsel niteliğinde olduğu kabul edilerek %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış olması, emsal taşınmazın imar parseli olup olmadığının araştırılmamış olması, dava konusu taşınmazın 547 Sokaktan cephe alması nedeniyle 2018 yılı emlak vergisine esas değerinin 100,00TL olduğu hususları gözetildiğinde bilirkişi raporu inandırıcı bulunmadığından; usul ekonomisi gereği Dairece resen değerlendirme yapılmasına karar verilerek yeni bir emsal alınmak suretiyle ve kalan arazide %10 değer azalışı olacağı gözetilerek kamulaştırma bedeli belirlenmiş, fark bedelin depo edilmesi sağlanmış, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 58 ada 49 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Tespit edilen kamulaştırma bedelinin 145.195,57 TL'sinin İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli kararı ile ödendiği gözetilmeden, bu bedele 19.10.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının ksımen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan '' ilk derece mahkemesi tarafından derhal ödenmesine karar verilen 67.667,66TL fark bedele'' cümlesinden sonra gelmek üzere " ve 145.195,57 TL fark bedele" yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.