"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2631 Esas, 2023/1056 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/275 Esas, 2022/551 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun
kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, İhsaniye ilçesi, ... Mahallesi, 107 ada 7 parsel (ifrazen 107 ada 16 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum tarafından müvekkiline ait taşınmazın kamulaştırılması için daha önce Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/159 Esas nolu dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti davası açıldığını, ancak idare tarafından kamulaştırma bedeli kötü niyetli olarak ödenmediği için davanın reddine karar verildiğini, bu dava ile yeniden kamulaştırma talep edildiğini, müvekkilinin uğradığı zarar da göz önünde bulundurularak taşınmazın bedelinin tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, idarece tespit edilen kamulaştırma bedelinin oldukça düşük olduğunu, dava konusu taşınmazda irtifak kamulaştırması değil, mülkiyet kamulaştırılması yapıldığını, kamulaştırma amacı gözetildiğinde müvekkilinin kamulaştırılan kısımda mülkiyet hakkının ortadan kalkacağını, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmı göz önüne alındığında arta kalan kısımlarda değer düşüklüğünün hesaplanması gerektiğini, kaplıca turizminin gelişmiş olması, etrafının 5 yıldızlı otellerle dolu olması, her türlü ticari teşebbüse müsait olması gibi sebeplerle taşınmazın bulunduğu bölgenin oldukça değerli olduğunu, dava konusu taşınmazın ana arter olan Afyonkarahisar-Eskişehir yoluna cepheli olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya derhal ödenmesine ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tescili ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın değeri sırasıyla 190.192,59 TL, 364.371,34 TL ve 607.285,55 TL olarak tespit edilmiş olup son alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak 607.285,55 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu bedelin taşınmazın gerçek değerinin çok üzerinde olduğunu, alınan raporlar arasında dava konusu taşınmazın değerinin en objektif şekilde tespit edildiği raporun ilk rapor olduğunu, bilirkişi heyeti 05.07.2021 tarihli kök rapor 25.08.2021 tarihli ek raporda ... Kasabası 976 parsel sayılı taşınmazın emsal alınamayacağı aynı bilirkişi kurulu tarafından ısrarla belirtilmesine rağmen 25.11.2021 tarihli son raporda bu taşınmazın emsal alındığını, son raporda emsal alınan taşınmazın birim değerinin dava tarihine endekslenmesi getirilmesi gerekirken hata yapılarak Mayıs 2021 tarihine endekslendiğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında herhangi bir değer düşüklüğü olmaması gerekirken % 10 değer azalışı uygulanmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satış esas alınarak, emsalin ve dava konusu taşınmazın birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp, değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın ve satış tarihi itibarıyla da emsal taşınmazın her ikisinin de imar planı içerisinde kalan ve işlem görmüş imar parseli olmaları sebebiyle herhangi bir düzenleme ortaklık payı düşülmeksizin kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazdan arta kalan kısım yönünden de mahkemece hükme esas alınan 05.07.2021 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda açıklanan gerekçelerle kamulaştırma sonucunda taşınmazın ön tarafından 25 metre Karayolları yapı veya tesis yapma yasağı olduğu, yan tarafından da 5 metre komşu mesafesi ayrılacağı için mevcut durumdaki cephe derinliğinin kamulaştırma sonucunda azalacağı, dolayısıyla 25 metre Karayolları yapı veya tesis yapma yasağı ve çekme mesafeleri sonucunda parselde yapılaşmanın oldukça küçüleceği, ticari mesken yapım alanının azalacağı, ancak karayolunun genişlemesine bağlı olarak şehirlerarası yol trafiğinin artacağı düşünüldüğünde kamulaştırmadan arta kalan 107 ada 15 parselin değerine artı bir değer katacağı da dikkate alınarak kısmi kamulaştırma sonucunda taşınmazda hem geometrik şekil hem de matematiksel olarak kayıp söz konusu olacağından %10 oranında değer kaybı olacağının kabulüyle, davaya konu taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapusunun iptaline ve davacı idare adına tesciline dair kararın yerinde olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın birim değerinin dava tarihi olan 30.03.2021 tarihine endekslenmesi işlemi yapılırken Mart 2021 endeks değeri 614,93 olduğu halde Mayıs 2021 endeks değeri olan 666,79 değerinin esas alınması hatalı olmakla, emsal taşınmazın dava tarihi itibarıyla güncellenmiş m² birim bedelinin 733,31 TL/m² olacağı, davaya konu taşınmazın emsal taşınmazdan %25 oranında daha değerli olduğu kanaati de dosya kapsamına uygun bulunmakla davaya konu taşınmazın dava tarihi itibarıyla m² birim bedelinin 916,64 TL tespit edilmekle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak bedel yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.