Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6959 E. 2024/74 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin açılan ek davada, bakiye tazminat miktarının tespiti ve yasal faiz başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk davada hüküm altına alınmayan bakiye tazminat talebinin ek dava yoluyla talep edilebileceği, bakiye tazminatın tespitinde kesinleşmiş ilk dava dosyasındaki bilirkişi raporunun esas alınmasının doğru olduğu ve yasal faizin ilk dava tarihinden itibaren işletileceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3748 Esas, 2023/1080 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1509 Esas, 2022/1018 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin olarak açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilli tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Yalova ili, Altınova ilçesi, ... köyü eski 520 (yeni 341 ada 207) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini, davalı Hazine aleyhine fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açtıkları dava üzerine, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/415 Esas, 2019/110 Karar sayılı kararı ile tespit edilen tazminat bedeli üzerinden, ıslah taleplerinin kabul edilmediğini, bu nedenle raporla tespit edilen 800.148,48 TL tazminat bedelinden, dava dilekçesinde talep ettikleri, 50.000,00 TL tazminat bedelinin hüküm altına alındığını, hüküm altına alınmayan bakiye 750.148,48 TL tazminatın tapu iptal tescil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten, görev yönünden ve zamanaşımından reddine karar verilmesini, ek dava ile yeniden tazminat talebinde bulunmasının hatalı olduğunu, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, bakiye tazminatın tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, idari bir işlem olduğundan idari yargının görevli olduğunu, zamanaşımı süresi dolduğundan zamanaşımından reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaz özel mülkiyete konu olmayacak orman niteliğinde olduğundan tazminata konu edilemeyeceğini, tapu iptal tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tapu kaydında 14.469,30 m²lik kısmın iptaline karar verildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda 14.752 m²lik kısmın bedeline hükmedilmesinin yerinde olmadığını, idare aleyhine yüksek oranda nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazla ilgili iş bu dosyanın tarafları arasında görülen Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/415 Esas, 2019/110 Karar sayılı dosyasında, davanın kabulü ile 50.000 TL tazminata hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, kararın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek 21.09.2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu, eldeki dava ise incelenen dosya kapsamında bilirkişi heyetince belirlenen 800.148,48 TL'lik tazminattan bakiye kalan kısım için ek dava mahiyetinde açılmış olup, İlk Derece Mahkemesine kesinleşen dosyaya göre bakiye bedele hükmedilmesinin isabetli olduğu, davacının ilk dava tarihinden itibaren faiz talep etmiş olması ve değerlendirme ilk dava tarihine göre yapıldığından faize yönelik değerlendirme yerleşik uygulama doğrultusunda isabetli bulunduğundan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.