Logo

5. Hukuk Dairesi2023/701 E. 2023/6972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti, taşınmazın idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkinine ilişkin davada, mahsubu yapılan bedelin iadesi ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Depo edilen bedelden kamulaştırma bedelinin mahsubu sonucu fazla yatırılan miktarın eksik hesaplanarak iadeye karar verilmesi ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi kararları gözetilerek idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olması nedeniyle mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/229 Esas, 2019/46 Karar

DAVA TARİHİ : 27.02.2012

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkinini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 750 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 574,68 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.11.2012 tarihli ve 2012/64 Esas, 2012/379 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın 574,68 m²lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 20.11.2012 tarihli ve 2012/64 Esas, 2012/379 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; bilirkişi raporunda, somut emsal alınan 335 m² yüzölçümündeki taşınmazın 5/335 payının satışı emsal alınmak suretiyle değer belirlenmiştir. Bu kadar küçük payın satışının gerçeği yansıtmayacağı ve yanıltıcı sonuçlara götürebileceği dikkate alındığında, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara değer biçilirken, Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden resmî veriler getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden ve ayrıca tespit edilen ağaç bedellerine enkaz bedeli eklenmek suretiyle hüküm kurulması ve kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamadığı anlaşılmakla, acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel düşüldükten sonra kalan 6.758,95 TL'ye 4 aylık sürenin bitimi tarihi olan 25.06.2012'den, ilk karar tarihine kadar geçen süre için kanuni faiz işletilmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.06.2016 tarihli ve 2013/286 Esas, 2016/419 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 15.06.2016 tarihli ve 2013/286 Esas, 2016/419 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma öncesi hükme esas alınan raporda arta kalanda değer azalışı hükmedilmediği ve bozmaya konu edilmediği hâlde davacı idare lehine oluşan usulî kazanılmış hak gözetilmeksizin arta kalan alanda değer azalışına hükmedilmek suretiyle fazla bedel tespiti ve dava tarihi olan 2012 yılı itibari ile taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinslerine göre, maktu değerlerini gösterir resmi veriler Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip, rapor denetlenmeden eksik inceleme ile ağaç bedeline hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 14.02.2019 tarihli ve 2018/229 Esas, 2019/46 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk kararla tespit edilen 98.470,80 TL’nin depo edildiği tespit edilen 77.741,75 TL’nin mahsubuyla 20.729,05 TL’nin iadesine karar verilmesi gerekirken düşük bedel iadesine karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 750 ada 9 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Davacı kurum tarafından depo edilen 98.470,80 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 77.741,75 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 20.729,05 TL bedelin iade edilmesi gerekirken daha düşük bedelin iadesine karar verilmesi hatalıdır.

5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 98.470,80 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 77.741,75 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 20.729,05 TL bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan hissesi oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,'' ibaresinin yazılmasına, (6) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına bent sıralarının buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.