Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7105 E. 2023/12976 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin davada, tazminata esas alınacak bedelin ve işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın, iptal kararının kesinleştiği tarihteki taşınmaz değeri üzerinden hesaplanması ve yasal faizin de aynı tarihten itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/116 Esas, 2023/208 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... Türk Medenî Kanunu’nun (4721 ... Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Sinop ili, ... ilçesi, ... köyü 139 ada 1 parsel ... taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu sicilinde davacı taraf adına kayıtlı iken 64 nolu orman kadastro komisyonunca orman sınırları dışına çıkarılmış olmasından dolayı bu işleme karşı birden fazla taşınmaz hakkında Orman Bakanlığınca açılan Orman Kadastro Tespitine itiraz davasında Sinop Kadastro Mahkemesinin 2003/10 Esas, 2005/10 karar ... ve 17.06.2005 tarihli kararı ile dava konusu taşınmaz yönünden davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, dava konusu taşınmazın orman vasfı ile tapuya tesciline dair kararın gerekçesi taşınmazın kuzey ve batı kısımlarında orman ağaçlarının olması, gizli memleket haritası ile meşçere haritası ve orman amenajman planında orman olarak yer alması, ... fotoğraflarının da gizli memleket haritası ile örtüşmesi, çok önceden bu yana orman niteliğinde olan özel mülkiyete konu olamayacak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 6831 ... Orman Kanunu kapsamında orman ve orman toprağı sayılan yerlerden olduğunu, davacı tarafın var olmayan hakkından yoksun kaldığı için tazminata hak kazanmasının da söz konusu olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.05.2016 tarihli ve 2015/737 Esas 2016/269 Karar ... ilamı ile davanın kısmen kabulü ile belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.05.2016 tarihli ve 2015/737 Esas, 2016/269Karar ... kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan 551 parsel ... taşınmaza ilişkin tapu kaydı, 22.03.06 tarihinde bu taşınmaza ilişkin yapılan satış akit tablosu, tazminata konu taşınmazın ve emsal alınan taşınmazın satış tarihinde imar planı içinde olup olmadıkları ve düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediği, değerlendirme tarihindeki arsa metrekare rayiç bedelleri takdir komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas m² değerleri getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden hüküm kurulduğunu, tazminata konu taşınmazdan ve emsal alınan taşınmazlardan düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmediğinin mahkemece kesin olarak belirlenmediğini, bu durumda somut olayda, davaya konu taşınmazın değerinin yöntemine uygun şekilde tespit edilmediğini, ayrıca, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verildiği halde, reddedilen bölüm yönünden davalı Hazine yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.07.2020 tarihli ve 2019/246 Esas, 2020/213 Karar ... kararı ile davanın kısmen kabulüne, belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.07.2020 tarihli ve 2019/246 Esas, 2020/213 Karar ... kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu ... köyü, 139 ada 1 parsel ... taşınmaz arsa niteliğinde olup, bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması yöntem itibarıyla doğru ise de mahkemece verilen ilk hükme esas raporda, dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 15.04.2015 tarihi itibarıyla 140,00 TL/m² değer biçildiği, bu kararın temyiz incelemesi neticesinde tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihi itibarıyla değerlendirme yapılması gerektiğinden bozulduğu, bozma sonrası yapılan incelemede, dava konusu taşınmaza bu kez 13.09.2006 tarihi itibarıyla yapılan değerlendirme sonucu 140,00 TL/m² değer biçildiği anlaşıldığından, aradan geçen süre de gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza yedi yıl önce aynı değeri tespit eden bilirkişi kurulu raporuna göre değer biçilmesi inandırıcı olmadığını, uyulan bozma ilamı uyarınca değerlendirme taşınmazın tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak yapıldığından, hükmedilen bedele de bu tarih itibarıyla faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 11.05.2023 tarihli ve 2022/116 Esas, 2023/208 Karar ... kararı ile davanın kısmen kabulü ile belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamına rağmen yerel Mahkemece yine hataya düşülerek hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu ... köyünün uzun yıllardır Belediye Mücavir alan sınırları içerisinde kalmakta iken, mahalle statüsüne geçirildiğini, ...-Sinop karayolu üzerinde, şehir merkezine giriş yolunda, Sinop Küçük Sanayi Sitesinin, Sinop Üniversitesinin ve Sinop Atatürk Devlet Hastanesinin hemen yakınında bulunan taşınmazın etrafı da meskun mahal olduğunu, Belediye Hizmetlerinden de yararlanmakta olduğu belirlenen 123,20 TL/m² gerçek piyasa değerine kıyasla son derece düşük kaldığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın vasfının arsa olmadığı, arazi niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın kıyaslaması yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazın %30 daha değerli olduğuna ve taşınmazın m² bedelinin 88,00 TL olduğuna kanaat edilerek, yapılan kıyaslama ve %40 oranında düzenleme ortaklık payı eklenmesi hatalı olduğundan raporu kabul etmediklerini beyan ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar ... ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden; Sinop ili, ... ilçesi, ... köyü, 139 ada 1 parsel ... taşınmazın davacılar tarafından satın alma yolu ile 04.08.1995 tarihinde edinildiği, orman yönetimi tarafından açılan orman tahdidine itiraz davası sonucu Sinop Kadastro Mahkemesinin 2003/10 Esas, 2005/3 Karar ... ilamıyla tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, söz konusu kararın 13.09.2006 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 24.06.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmaza kesinleşme tarihine göre değer biçildiği ve uyulan bozma kararında kesinleşme tarihine göre değer biçildiğinde faizin de kesinleşme tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği belirtildiği hâlde bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan ''dava tarihinden'' kelimelerinin çıkarılmasına yerine ''kesinleşme tarihi olan 13.09.2006 tarihinden'' kelimelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.