Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7292 E. 2024/2407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, belirlenen bedelin miktarı, yasal faiz işletimi ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar ile kıyaslama yapılarak belirlenen kamulaştırma bedelinin uygun olduğu, Anayasa'nın 46. maddesi ve AİHM kararı gözetilerek davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin mülkiyet hakkı ihlali oluşturacağı, yasal faiz işletilmemesinde de isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1790 Esas, 2023/901 Karar

KARAR : Esastan ret

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol alarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ... 131 ada 142 ve 143 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan tarihten karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğunu; ancak yargılamanın uzamasında müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen satışın uygun emsal olmadığını soyut ifadelerle değer biçildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların imar durumuna ilişkin belediye yazı cevabında, taşınmazın 1/25000 ölçekli nazım imar planında, kısmen diğer tarım alanında, kısmen orman alanında, kısmen de İzmit - Kandıra Karayolu üzerinde kaldığı, her türlü belediye hizmetinden yararlandığı, etrafında yerleşim bulunduğu bildirildiğinden arsa vasfında değerlendirilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle 2021 yılı için m² birim fiyatı 231,80 TL olarak belirlenmesinin dairenin 2022/1791 Esas sayılı dosyasında davaya konu edilen Kocaeli ili, ..., ..., 131 ada 985 parsel sayılı taşınmaz arsa vasfında kabul edilip aynı yıl için m² birim fiyatının 300,00 TL belirlenmesi karşısında, istinaf edenin davacı idare oluşu da dikkate alındığında, belirlenen m² birim fiyatı yerinde bulunmuş, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "gerçek karşılığın ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde ve 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 Sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içerisinde sonuçlandırılmadığından tespit edilen kamulaştırma bedeline 4. ayın bitim tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmemesi isabetsizlik görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.