Logo

5. Hukuk Dairesi2023/742 E. 2023/7104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda keyfi bir değerlendirme yapılmadığı ve tarafların temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/343 Esas, 2022/306 Karar

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, .... ilçesi, ... Mahallesi, 134 ada 6 parsel sayılı taşınmazn kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ve üzerindeki tamamlayıcı unsarlara verilen değerin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın kamulaştırmasından dolayı arta kalan kısımda %90 oranında değer düşüklüğü meydana geldiğini, daha önce yola cepheli ve yolla hemzemin olan taşınmazın yapılan yol projesine göre yapılacak dolgu nedeniyle mevcut olan yola cephesini kaybedeceği gibi yeni yola hemzemin cephesinin olmayacağını, dava konusu taşınmazın Tarsus Belediyesinin 1/1000'lik uygulama imar planı içerisinde olduğunu, Mersin il ve Tarsus ilçe merkezine çok yakın konumda olduğunu, dava konusu taşınmazın Tarsus Belediyesi sınırı ve mücavir alanı içerisinde olduğunu, Mersin Büyükşehir Belediyesi toplu taşıma araçlarının yol güzergahında olduğunu, bitişiğindeki yapıların Tarsus Belediyesinin yol, aydınlatma, çöp toplama, MESKİ'nin su hizmetleri ile diğer kurumların sunduğu elektrik ve telefon hizmetlerinden istifade ettiğini, dava konusu taşınmazın bu hizmetlerden istifade edebilecek konumda olduğunu, etrafının meskun, 3194 sayılı İmar Kanunu (3194 sayılı Kanun) hükümleri uyarınca yapılmış bir imar düzenlemesi sonucu oluşmuş arsa niteliğinde olduğunu, mahkemece tespit edilecek tamamlayıcı unsurlarla birlikte toplam kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faiz ile birlikte peşin ödenmesine, ödeme karşılığında taşınmazın davacı idare adına tapuda tescilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2017 tarihli ve 2016/194 Esas, 2017/344 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.03.2018 tarihli ve 2018/186 Esas, 2018/247 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'nun 11 inci maddesi gereği kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlendiği, mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına süresi içinde davalı vekili temyiz başvurunda bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.12.2019 tarihli ve 2018/6212 Esas, 2019/19476 Karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararını incelenmesinde; aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın konumda Barbaros Mahallesi 134 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/376 Esas, 2017/239 Karar sayılı dosyasında 19.10.2016 değerlendirme tarihi itibarıyla 303,00 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz ile adı geçen parselin eksik ve üstün yönleri kıyaslanarak bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınması ve taşınmazdaki ağaçların değerinden enkaz bedelinin indirilemeyeceğinin düşünülmemesi ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2020/27 Esas, 2020/226 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak tespit edilen kamulaştırma bedeli davalı idarece verilen sürelere rağmen bankaya bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.09.2022 tarihli ve 2022/3133 Esas, 11791 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen 6.924,44 TL fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye beş kez 15 günlük kesin süre verildiği, verilen bu kesin sürelere rağmen davacı idarece bedelin bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı idare vekili tarafından sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin 28.05.2020 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından ve davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki yargılamaya devam edilmesi yönündeki beyanı da gözönünde tutulduğunda, usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine ve dava konusu taşınmazda davacı payının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporununda keyfi, denetime kapalı olarak yüksek metrekare birim fiyatı belirlendiğini, ağaç bedellerinin fazla hesaplandığının, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında emsal dosyalarda metrekare birim fiyatı daha yüksek belirlendiği hâlde, hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak metrekare birim fiyatının düşük tespit edildiğini, faiz oranının düşük olduğunu ve enflasyon oranında artırılarak faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.