Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7433 E. 2024/3695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bedel tespitine ve tescile ilişkin kararının davacı idare tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, arsa ve üzerindeki yapıların değer tespitinde emsal ve resmi birim fiyatları esas alması, yıpranma payı düşmesi, ağaçlara değer biçmesi, sit indirimi uygulamasında usulî kazanılmış hak değerlendirmesi yapması, davalılara birden fazla vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik davacı tarafça bir istinaf itirazının olmaması sebebiyle değerlendirme yapmaması usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1927 Esas, 2022/2524 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/236 Esas, 2020/26 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada 35 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile muhdesatların aidiyetinin tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporundaki hesaplamaların hatalı olduğunu, beyan etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma görüşmelerinde belediyece teklif edilen bedelin düşük olduğunu beyan etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma görüşmesinde teklif edilen bedelin düşük kaldığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal taşınmazın doğru seçilmediğini, emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını, m² birim değerinin yüksek belirlendiğini, yüzde 5 sit indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, gerekçe ve hüküm kısmının örtüşmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük hesaplandığını, rayici yansıtmadığını, düzenleme ortaklık payı oranının araştırılması gerektiğini, yüzde 5 sit indirimi yapılmaması gerektiğini, yapı sınıfının hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

4. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; m² birim bedelinin yüzde 5 sit indirimi düşülmeksizin belirlenmesi gerektiğini, rapor, gerekçe ve hükümde hatalar yapılmış olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

5. Davalılar ... vd. bir kısım vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, gerekçe ve hüküm kısmının örtüşmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan 28.12.2018 havale tarihli kök, 11.11.2019 havale tarihli kök ve 13.01.2020 ek bilirkişi kurulu raporunun, 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye esas düzenlemelerine teknik olarak uygun olduğu, dosya kapsamında dava konusu taşınmaz ve emsale ilişkin kayıtların toplandığı, bilirkişi raporunun, dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiğinin görüldüğü, alınan emsalin uygun olduğu, gelen müzekkere cevaplarına göre, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla kadastro parseli, emsal alınan taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olduğu; ... Belediye Başkanlığının, 20.09.2022 havale tarihli ve ... sayılı cevabi yazısında, "dava konusu ... ada, 35 parselin bulunduğu alanda imar planı uygulaması yapılmak üzere seçilmiş düzenleme sahası bulunmadığı belirtildiğinden, dava tarihi itibarıyla, bilirkişi raporunda %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının doğru olduğunu, yapının sınıfına uygun birim fiyatları ve yaşı belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek ve bir kısım davalılara ait ağaçlara da yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen ağaç bedeli belirlenmek suretiyle değerlendirme yapıldığı, bu rapora göre oluşturulan kararda usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığını, ancak, tescil yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerektiğini, ilk kararın davalılardan sadece ..., ... ve ... vekili ile, davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiş olduğu, diğer davalıların istinaf başvurusu bulunmadığı gözetildiğinde, bu durumun davacı idare lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğu nazara alınarak, davalılar ..., ... ve ... hisseleri yönünden, sit indirimi yapılmadan hesaplama yapan; diğer davalılar yönünden ise, %5 sit indirimi yaparak hesaplama yapan 11.11.2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi gerekirken, tüm davalılar yönünden sit indirimi yapılmaksızın hesaplama yapan 11.11.2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu esas alınarak karar verilmiş olması, kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin mahsubundan kalan ve üçer aylık vadele hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele, davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından, kararın kesinleştiği tarihe kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmemiş olması, 27.11.2020 günlü, 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan ve 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile 2942 sayılı Kanun’a, 7139 sayılı Kanun ile eklenen 10 uncu madde sekizinci fıkrasının 4. ve 7. cümleleri kısmen iptal edildiği gözetilerek, kıymet takdir komisyonunca belirlenen ve İlk Derece Mahkemesinin kararı ile birlikte davalılara ödenmesine karar verilen bedelin farkı olan ve üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan bedelin de neması ile birlikte, davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ve fark bedel olan 70.768,44 TL bedelin, davacı idareye iadesi gerektiğinden davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; lehe hüküm altına alınan vekâlet ücretinin karar tarihi itibarıyla belirlenmesi ve davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, Dairemize denetiminden geçerek kesinleşen dosyalara dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Taşınmaz üzerindeki yapılara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesi de yerindedir.

4. Davanın niteliği gereği davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de; İlk Derece Mahkemesince de davalılar lehine birden fazla vekâlet ücretine hükmedildiği ve davacı idare vekilinin bu hususta istinafının bulunmaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme yapılmadığı gözetilerek davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi hususunda değerlendirme yapılmamıştır.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.