"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/904 Esas, 2022/952 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... köyü, 3846 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; tüm kayıtların celbi ve kamulaştırma evraklarının incelenmesi, taşınmazın Belediye yol ağı içerisinde olup olmadığının tespiti açısından İBB Ulaşım Koordinasyon Merkezi ve Ulaşım Daire Başkanlığından araştırma yapılması, bilirkişi incelemesi, keşif vs. deliller toplandığında, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı, davanın müvekkili idare açısından usulden, esastan ve husumetten reddi gerektiği hususlarının kanıtlanacağını beyanla davanın husumetten ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 20.12.2022 tarihli ve 2022/904 Esas, 2022/952 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2020 tarihli, 2018/196 Esas, 2020/86 Karar sayılı davanın kabulüne dair kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/596 Esas, 2022/38 Karar sayılı kararıyla dava konusu taşınmazın arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırılması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yönetildiği, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin13.01.2022 tarihli ve 2020/596 Esas, 2022/38 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin bozma ilamı ile dosyada mevcut tapu kaydının tetkikinde; davacının dava konusu taşınmazda 400/7880 pay karşılığı 185,23 m²lik alanın mâliki olduğu anlaşıldığı halde, gerekçesi açıklanmadan fazla bedele hükmedilmesi hatalı olduğundan, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda belirlenen bedel üzerinden dava ıslah edildiği, davalı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil beedeline hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediye sorumlu olduğundan, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, taşınmazın arazi vasfında olduğundan net gelir esas alınarak bedel tespiti gerektiği, bilirkişi raporuna karşı itirazlarımızın dikkate alınmadığını, fen raporunun kararın eki sayılması gerektiğini, emsal karşılaştırmasının yetersiz olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2.İlgili Hukuk
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3.Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan alınması gereken 427,80 TL ve 2.107,84 temyize başvuru harçlarının alınmasına,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.