"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/403 Esas, 2023/1442 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/505 Esas, 2020/951 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların yapının 2.katında bulunan 9 ve 12 numaralı konut kullanımlı çatı arası piyesli dublex bağımsız bölümlerinin sahipleri olduğunu, diğer maliklerin muvafakatlerini almadan bağımsız bölümlerini büyüterek sonunda ortak alanı da gasp edecek boyutta inşaat çalışmaları yaptıklarını davalılar tarafından ortak alana yaptıkları müdahalenin meni'ne ve taşkın binanın kaldırılmasına yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait her iki bağımsız bölümün zamanın müteahhidi tarafından yapıldığını ve müvekkillerinin iş bu bağımsız bölümleri bu şekilde satın aldığını, mevcut her iki bağımsız bölümün üst katında sadece müvekkillerinin bağımsız bölümlerinden girilebilen ve ortak alanlardan girişi olmayan terasın mevcut olduğunu, terastan sürekli müvekkillerinin evine kış aylarında su sızması nedeniyle diğer kat malikleri tarafından kullanılması mümkün olmayan bağımsız bölümlerin üstünü ve etrafını kapatarak korumaya aldıklarını, davacı tarafın davayı açmadan önce ... Belediye Başkanlığına yapının kaçak olduğu ve yıkılması gerekçesi ile müracaat ettiğini belediye tarafından bu müracaatın reddedilerek yapının imara uygun olduğunun tescil edildiğini ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde davalılara ait olan teras ve devamında bulunan boş alanın cam ile kapatılarak kapalı alan oluşturulduğunu, bu oluşturulan alan için imar affından faydalanılarak yapı kayıt belgesi alındığını ve belgelendirildiğini, alınmış olan yapı kayıt belgesine karşı davacı İdare mahkemesinde dava açmışsa da davasının reddedildiğini, mahkeme kararında yer alan ve bilirkişi raporunda şekillenen ve harita ile gösterilen çatı alanı denilen bölge binanın en üst kısmı olup bu alanda yapılmış bir çatı ve çatıya benzer herhangi bir oluşumun mevcut olmadığını, dubleks olan davalıların terası devamında bırakılmış bir boşluk olduğunu, binanın diğer kısmında ise mevcut yapılmış çatı olduğunu, davalıların çatıyı kaldırıp kendilerine yer kazandırmadıklarını, terasları önündeki boşluğa işlem yaptıklarını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinde çatılar dendiğini, davalıların kullandığı alanda bir çatı mevcut olmadığını, binanın projesinde de burası çatı veya ortak alan olarak görülmediğini, ortadan kaldırılması için belirlenen değerin çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun miktarı hatalı belirlediğini, davalı aleyhine 4.500,00 TL nispi vekâlet ücreti yıkım bedeli üzerinden hesaplandığını bu miktarında hatalı olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki itirazlarını, tekrar ettiklerini, yapı kayıt belgesinin iptali için idare mahkemesinde açılan davanın reddedildiğini, kararın eksik inceleme sonucu verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 Sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalıların mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
3. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.