Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7445 E. 2023/11646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, apartman aidat borçlarına ilişkin icra takibine yaptıkları itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların ödemekle yükümlü oldukları aidat bedellerinin mahkemece doğru şekilde belirlendiği ve davalıların itirazlarının haksız olduğu gözetilerek yerel mahkemenin itirazın iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/1046 Esas, 2023/753 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kıbrıs Apartmanı yöneticiliğine ait olan 1-2 ve 3 nolu dairelere ait 2012 yılı Kasım ve Aralık ayları ödenmeyen aidat ve gecikme zammı ile 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, temmuz ayları ödenmeyen aidat ve gecikme zammı borçlarının tahsili için davalı aleyhine Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2013/14159 Esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/93 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; davalı ...'nun dava konusu ana taşınmazın 1, 2 ve 3 nolu dairelerine ait 2012 yılı Kasım ve Aralık ayları ile 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayların ilişkin aidat ve gecikme zammı borçlarını ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalının dava konusu taşınmazı 01.01.2008 tarihinden itibaren mesken olarak kiraladığını, müvekkilinin her hangi bir aidat borcunun olmadığını, ödemeye ilişkin bilgi belgelerin sunulduğu, kendilerine işletme projesi ile kat malikleri toplantısına davet ve kararları ile borç tutarı tebliğ edilmediğini, bu nedenle faiz talebinin reddine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın, yasal şartları oluşmayan faiz isteminin likit olmayan ve yargılamayı gerektiren inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.10.2015 tarihli ve 2017/4422 Esas, 2017/8001 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda,icra takibinde talep edilen bedellere ilişkin hesap uzmanı bilirkişilerce ayrı inceleme yapılarak davalıların sorumlu olduğu bedelin tespit edilmesi gereğine değinilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.09.2019 tarihli ve 2019/5722 Esas, 2020/1888 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

A. İkinci Bozma Kararı

1. Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, incelemenin yetersiz olması ve gerekçe ile hüküm kısmında çelişki oluşturulması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.03.2023 tarihli ve 2020/1046 Esas, 2023/753 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kiracı olmaları sebebiyle ortak giderden kira sözleşmesinde belirtilenlerle sorumlu olduklarını, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemeler gözetildiğinde davanın konusuz kaldığını, kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde davalının ödemekle yükümlü olduğu bedel belirlenerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.