"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/720 Esas, 2023/873 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/462 Esas, 2022/490 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Amasya ili, Merkez ilçesi, ... köyü 191, 192, 193, 194 ve 195 parsel sayılı taşınmazların 1974 tarihli Genel Kadastro çalışması ile ... adına tescil edildiğini, söz konusu taşınmazların 1996 tarihli kamulaştırma işlemi ile Karayolları Genel Müdürlüğüne devredildiğini, müvekkilinin Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan ihale ile taşınmazları imar parseli olarak ve bedeli ödenmek suretiyle tek tek satın aldığını, tapu sicilindeki kayıtlara güvenerek yaptığı edinimleri olan taşınmazları Orman Genel Müdürlüğünün 6831 sayılı Orman Kanunu'nun değişik 1 inci maddesi uygulaması ile yapmış olduğu 2/B uygulama çalışması tarihi olan 23.09.2006 tarihine kadar sorunsuz bir şekilde kullanmaya devam ettiğini; davacı müvekkili aleyhine Orman Genel Müdürlüğü tarafından 09.12.2013 tarihinde tapu iptal ve tescil davası açıldığını, Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2014 tarihli ve 2013/530 Esas, 2014/570 Karar sayılı ilamı ile karara bağlandığını, söz konusu taşınmazların tapularının orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle iptal edildiğini, söz konusu taşınmazların orman vasfı ile ... adına tesciline karar verildiğini, müvekkillerinin tapu kaydına güvenerek gayrimenkulü satın aldığını, tapu kütüğünden kaynaklanan zararlardan devletin sorumluluğu bulunduğunu, müvekkillerinin tapu kaydının iptali nedeniyle uğramış olduğu zararların tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle davanın yasal sürede açılmadığını, davanın Maliye Hazinesine yöneltilmesinin doğru olmadığını, orman iddiasına dayalı olarak ortaya çıkan ihtilafların yargı mercileri önünde takip ve müdafaasının Orman Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirildiğini, ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 407.469,60 TL tazminatın 24.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay kararları gereği davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, husumetin Orman Genel Müdürlüğünde olduğunu, ayrıca belirlenen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu, davanın davalı sıfatıyla Maliye Hazinesi aleyhine açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemenin iade kararı dikkate alınarak iade kararından sonra aldırılan 20.06.2022 tarihli bilirkişi kurulu raporu esas alınarak tazminat miktarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ilearsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3.Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Amasya ili, Merkez ilçesi, ... köyü 191, 192, 193, 194 ve 195 parsel sayılı taşınmazları davacının 05.08.2008 ve 17.12.2004 tarihlerinde satış suretiyle edindiği, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2014 tarihli ve 2013/530 Esas, 2014/570 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 24.10.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 02.06.2017 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.