"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/134 Esas, 2021/249 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/480 Esas, 2020/244 Karar (Birleştirilen 2018/470 Esas sayılı dosya)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce maliki olduğu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1561 parselde yer alan taşınmazın tapu kaydının davacı müvekkile hiçbir bedel ödenmeden ve değerine karşılık trampa teklif edilmeden iptal edildiğini, davacı müvekkil adına olan tapu kaydının iptalinin dayanağı olarak ise 30425 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un (7143 sayılı Kanun) Geçici Madde 1'in gösterildiğini, anılan madde uyarınca müvekkiline öncelikle başka bir taşınmaz üzerinden bedelsiz devir işlemi yapılması, olmadığı taktirde kamulaştırma yapılmaksızın el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce maliki olduğu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1561 parselde yer alan taşınmazın tapu kaydının davacı müvekkile hiçbir bedel ödenmeden ve değerine karşılık trampa teklif edilmeden iptal edildiğini, davacı müvekkil adına olan tapu kaydının iptalinin dayanağı olarak ise 30425 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun'un Geçici Madde 1'in gösterildiğini, tapu kaydının bu şekilde iptali ve davalı idare adına tescil edilmesi Anayasa'nın başta mülkiyet hakkını düzenleyen 35 inci maddesi olmak üzere Anayasa ile teminat altına alınmış olan temel haklara aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, olmadığı takdirde Kamulaştırma Kanunu kapsamında trampa yapılmasına, yapılamıyor ise de kamulaştırma yapılmaksızın el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ilçesinde mülkiyet sorununun uzun yıllardır devam ettiğini, bu sorunun çözümlenmesi amacıyla 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiğini, davacının dava konusu taşınmazda pay sahibi olduğunu, ancak herhangi bir fiili kullanımlarının olmadığının tespit edildiğini, sözü edilen madde uyarınca davacının da hissedar olduğu tapu kaydının dava tarihinden önce 23.05.2018 tarihinde geçici olarak müvekkili idare uhdesine geçtiğini, 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci madde uygulaması tamamlandığında geçici olarak yapılan bu işlem karşılığında davacılara hisseleri karşılığında bedelsiz olarak yer verileceği veya yer verilememesi halinde acele kamulaştırma işlemi yapılacağını, bu nedenle kamulaştırmasız el atma fiilinden söz edilemeyeceğinden davanı reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davanın açıldığı tarihten önce davacıya ait tapu kaydı iptal edildiğinden davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının hak sahibi olmadığını ve müvekkili idare tarafından taşınmaza herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığı için de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hissedar olduğu dava konusu taşınmazın mahallinde yapılacak olan iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları kapsamında 7413 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi uyarınca 25.06.2018 tarih ve 6058 yevmiye nolu işlemle resen ... Belediyesi adına tescil edildiğini, davacının mülkiyet hakkının ölçüsüz bir şekilde elinden alındığını, anılan maddenin üçüncü fıkrasında ikili bir ayrım yapıldığını, davacı fiili kullanımı bulunmayan tapu maliklerinden olduğundan öncelikle kullanıcı olmayan parseller üzerinden bedelsiz bir şekilde devir yapılması gerektiğini, davacıya belirtildiği şekilde hiçbir devir işlemi yapılmadığını, dava konusu taşınmazın tekrardan davacı adına tescil edilmesini, mümkün olmadığı taktirde işlem tarihinden itibaren taşınmazdan elde edilmesi beklenen kazançların ve taşınmaz bedelinin ödenmesi veya işlem tarihi itibarıyla mahrum kalınan karın hesaplanarak taşınmazın değerine eklenip bu değer üzerinden trampa teklifi yapılması yönünde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... adına tescil işleminin Kanun hükmünden kaynaklandığı ve geçici nitelik taşıdığı, yasa koyucunun anılan madde ile bölgedeki mülkiyet probleminin çözüme kavuşturulmasını amaçladığı, ilgili maddenin uygulanması ile görevlendirilen belediyenin belirlediği şeklinde uygulama çalışmalarının devam ettiği, bu çalışmaların sadece davacının hissesinin bulunduğu taşınmazı kapsamayıp, çok sayıda taşınmazı içerdiği, taşınmaza fiilen veya hukuken el atılmadığı gibi dava tarihi itibarıyla makul süre içinde bahsi geçen madde uyarınca işlem tesis edilmediğinden bahsedilemeyeceği, süreç içinde davalı belediyenin tüm işlemlerine karşı yargı yoluna başvurulabileceği, anlaşılmakla istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 7143 sayılı Kanun uyarınca davalı belediyeye devredilen dava konusu taşınmazdaki davacıya ait devir öncesindeki payı tespit edilerek, davacının payının belirtilen kanun kapsamında idareye geçtiğinin sabit olması halinde dava konusu taşınmazın kadastrosu yapıldı ise kadastro tutanakları ilgili kadastro müdürlüğünden istendikten, kadastro sonrası tescile dair tapu kaydı ilgili tapu müdürlüğünden getirtildikten, davacıya bu işlemler kapsamında tapu verilip verilmediği ve davacının yapılan kadastro işlemlerine karşı kadastro tespitine itiraz davası açıp açmadığı araştırıldıktan, adı geçen Kanun'un uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen belediye meclisi veya belediye encümeni kararı imar uygulaması belgeleri (davacı payına ilişkin varsa şuyulandırma cetvelleri) getirtildikten sonra davacıya yer verildiyse davacı payından düzenleme ortaklık payı altında kesinti yapılıp yapılmadığı, pay verilen taşınmazın imar planındaki durumu, kamuya tahsislenip tahsislenmediği sorularak ilgili belgeler temin edilip, ayrıca davacı tarafından açılmış kadastro tespitine itiraz davası varsa akıbeti araştırılıp yargılamanın geçirdiği süre de gözetilerek, kamulaştırmasız el atma olgusu tartışılmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüne, temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.