"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/551 Esas, 2023/171 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 415 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile taşınmazın tapu kaydının davacı adına tesciline karar verilmesini, ayrıca yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.11.2015 tarihli ve 2014/321 Esas, 2015/620 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 27.11.2015 tarihli ve 2014/321 Esas, 2015/620 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği hâlde, düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi için uygun olmadıkları gibi bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazlarla ilgili emsal karşılaştırmasına esas bilgi ve belgelerin ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden hüküm kurulduğu faize ilişkin hükmün hatalı olduğundan ve tapu kaydında bulunan takyidatların bedele yansıtılmadığından eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırması yapılırken dava konusu taşınmazın o günkü durumu yerine, kamulaştırma tarihindeki durumunun dikkate alınması gerektiğini, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, fazla ödenen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulmamasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazın bedelinin düşük olduğunu, taşınmazın konumunun oldukça iyi olduğunu, bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın uygun emsal olmadığını, hükmün fazla yatan tutarın iadesine ilişkin bölümünün hatalı olduğunu, taşınmazın imar durumunun sonradan değiştirildiğini, ihale ve açık artırma ile yapılan satışların emsal alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Tespit edilen kamulaştırma bedeli ilk kararla hükmedilen bedelden düşük olduğundan, davacı idarece fazla bloke edilem 12.214,78TL fark bedel davalı tarafa ödenmemiş ise işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine, ödenmiş ise davalı tarafça çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine hükmedilmesi doğru değildir.
4. Mahkemece son kararla belirlenen kamulaştırma bedeli ilk kararla hükmedilen bedelden düşük olduğundan, hükmedilen bedelden acele el koyma dosyasında hükmedilen bedelin mahsubu ile fark bedel olan 18.989,72 TL'ye 27.09.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.11.2015’e kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a) (3) üncü bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine ''davacı idarece fazla bloke edilen 12.214,78 TL davalı tarafa ödenmemiş ise işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine, ödenmiş ise davalı tarafça çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine'' cümlesinin yazılması,
b) (4) üncü bendinde geçen '' 29.05.2014" ve "karar tarihi olan 30.03.2023'' ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine sırasıyla "27.09.2014" ve " ilk karar tarihi olan 27.11.2015’ ibarelerinin yazılması suretiyle mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde taraflara iadesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.