"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/447 Esas, 2023/9 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... Belediyesi vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava süresinde açılmadığından süre aşımı nedeni ile reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu alan ... Caddesi içerisinde kalmakta olup Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.05.2010 tarihli ve 78 sayılı kararına göre bu yolun bakımı ve sorumluluğunun Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına ait olduğunu, müvekkili Belediye tarafından dava konusu taşınmaza bir el atmanın olmadığını ve müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tarafların sıfatlarına göre davaya hakem sıfatıyla bakılması gerektiğinden davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, nitekim söz konusu taşınmazın bulunduğu yerin diğer davalı ... Belediyesine bağlı olduğunu, kamulaştırmasız el atmanın olduğu ispat edilse dahi sorumluluğun diğer davalı kuruma ait olduğunu, tazminat talebinin yüksek olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 04.10.2012 tarihli ve 2011/559 Esas, 2012/472 Karar sayılı kararı ile davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 04.10.2012 tarihli ve 2011/559 Esas, 2012/472 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 5999 sayılı Kanun uyarınca uzlaşma esas ise de taraflar arasında uzlaşma olamayacağı anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.01.2016 tarihli ve 2014/258 Esas, 2016/19 Karar sayılı kararı ile davanın ... Belediyesi yönünden husumetten reddine, davalı ... Belediyesi yönünden taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.01.2016 tarihli ve 2014/258 Esas, 2016/19 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2017/11889 Esas, 2018/7196 Karar sayılı ilamı ile onanan Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/160 Esas, 2016/303 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmazın bitişiğinde olan, dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki ... ada 4 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 4.640,00 TL/m² bedel belirlenmiş olup dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 7.009,89 TL belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı bulunmadığından dosya bilirkişilere tevdi edilerek yukarıda açıklanan hususlarda ek rapor alınarak 4.640,00 TL /m² birim bedelinden ayrılma nedenleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığı anlaşılmakla maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi harca ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 24.09.2020 tarihli ve 2019/95 Esas, 2020/170 Karar sayılı kararı ile davanın ... Belediye Başkanlığı yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.09.2020 tarihli ve 2019/95 Esas, 2020/170 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen ... Mahallesi, 1653 ada ... parsel sayılı taşınmazın 14.07.2006 tarihli satışı anonim şirkete satış olup, özel amaçlı olan bu satış değerlendirmede esas alınamayacağından, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve kabule göre de davalı idare aleyhine maktu harca hükmedilerek davacı tarafça fazla yatırılan harçların iadesine karar verildiği halde, yargılama giderlerine peşin harç ve ıslah harcı da eklenmek suretiyle fazlaya hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... Belediye Başkanlığı yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, emsal incelemesinin usulüne uygun olmadığını, ... Belediye Başkanlığı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ... Belediyesine ilk karar ile vekâlet ücreti ödendiği halde yeniden güncel vekâlet ücretine karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 1956 öncesi el atılmış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, emsal incelemesinin usulüne uygun olmadığını ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (5) numaralı bendinde yer alan “5.352,95 TL yargılama giderinin” ibaresinden sonra gelen kısım hükümden çıkartılarak yerine “davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması,
b) (6) numaralı bendindeki “yargılama giderinin” ibaresinden sonra gelen kısım hükümden çıkartılarak yerine “adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması,
c) Vekalet ücretine ilişkin (10) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.