Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8033 E. 2024/2125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, belirlenen bedelin doğru olup olmadığı ve terkin işleminin yapılıp yapılmayacağı hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara ilişkin daha önce verilen ve Yargıtay tarafından onanan kararlarla kıyaslandığında, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedel arasında önemli farklar bulunduğu ve bu farkın gerekçesinin yeterince açıklanmadığı, ayrıca taşınmazın tapudan terkinine ilişkin talebin hükümde yer almamasının hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/528 Esas, 2022/486 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, Antakya ilçesi, ... köyü 384 parsel (ifraz ve yenilemeyle 2355 ada 52 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından teklif edilen bedel ile acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla daha değerli olduğunu ileri sürmüştür.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.12.2013 tarihli ve 2012/614 Esas, 2013/592 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 25.12.2013 tarihli ve 2012/614 Esas, 2013/592 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde yer aldığı anlaşıldığından, Mahkemece taşınmaz arsa niteliğinde kabul edilerek bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek bedel tespitinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.11.2016 tarihli ve 2016/149 Esas, 2016/508 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, tescil yönünden verilen karar kesin olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.11.2016 tarihli ve 2016/149 Esas, 2016/508 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı maddeleri uyarınca oluşmuş imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın mukayese sonucu bulunan metrekare değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılarak, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği hususu gözetilmeyerek hesaplama yapan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut irtifak hakkının taşınmazın değerine olan olumsuz etkisi konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak neden olacağı değer düşüklüğünün zemin değerinden indirilerek zemin bedelinin belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru görülmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, tescil yönünden verilen karar kesin olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, müvekkili idarece fazla yatırılan bedelin iadesine ilişkin kurulan hükmün açık olmadığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idare lehine tescil kararının ardından taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararında resen emsal taşınmaz tespiti yapılması gerektiği belirtildiği halde bozma öncesi esas alınan emsal taşınmaz üzerinden değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, tek satışın emsal alınarak değerlendirme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, birden fazla emsal taşınmaz tespit edilerek emsallerin ortalama değerlerine göre hesaplama yapılması gerektiğini, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğuna ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu, emsal taşınmazdan yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisi araştırılmadan direkt %40 oranında düzenleme ortaklık payı düşürülmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arsa niteliğindeki Hatay ili, Antakya ilçesi, ... köyü 2355 ada 52 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem itibarıyla isabetlidir.

3. Buna karşın; aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza 630 metre mesafede yer alan 103 parsel (ifraz ve yenilemeyle 2355 ada 41 parsel) sayılı taşınmaz için Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/101 Esas, 2022/92 Karar sayılı dosyasında aynı emsal taşınmaz esas alınarak yapılan değerlendirmede emsal ile eş değerde olduğu kanaatine varılarak 11.01.2013 değerlendirme tarihi itibarıyla 162,92 TL/m² değer biçildiği, yine aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza 500 metre mesafede bulunan 93 parsel (ifraz ve yenilemeyle 2355 ada 42 parsel) sayılı taşınmaz için Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/166 Esas, 2018/330 Karar sayılı dosyasında aynı emsal taşınmaz esas alınarak yapılan değerlendirmede emsal ile eş değerde olduğu kanaatine varılarak 21.11.2013 değerlendirme tarihi itibarıyla 172,54 TL/m² değer biçildiği ve bu parsellere ilişkin kararların Dairemiz denetiminden geçerek onandığı dikkate alındığında, dava konusu taşınmaz için 16.11.2012 değerlendirme tarihi itibarıyla 102,06 TL/m² değer biçilmesi suretiyle yakın konumda bulunan parsellere ilişkin bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.

4. Dava dilekçesinde taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescili ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi talep edildiği halde, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili ile yetinilmesi hatalıdır.

5. Fazla depo edildiğinden dolayı davacı idareye iadesine karar verilen bedelin infazda tereddüt uyandıracak şekilde hükümde açıkça gösterilmemesi bozma sebebi olduğu gibi, fazla depo edilen bedelin davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.