"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/165 Esas, 2023/374 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, Akçabat ilçesi, ... Mahallesi 104 ada 21, 22, 24 ve 27 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.07.2017 tarihli ve 2015/507 Esas, 2017/420 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 26.07.2017 tarihli ve 2015/507 Esas, 2017/420 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.11.2020 tarihli ve 2020/2039 Esas, 2020/2578 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.11.2020 tarihli ve 2020/2039 Esas, 2020/2578 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu, arsa niteliğindeki Trabzon ili, Akçabat ilçesi, ... Mahallesi, 104 ada 21, 22, 24, 27 parsel sayılı taşınmazların zeminine emsal kıyaslaması yapılarak; taşınmazlar üzerinde bulunan makine ve teçhizatın montaj ve demontaj bedellerinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek, dava konusu 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında imar durumuna göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilmiş ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği, getirilmiş ise oranı ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup, arta kalan kısımda değer azalış bedeline hükmedilmesi gerekip gerekmediği araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi dava konusu 104 ada 27 parsel sayılı taşınmazın parsel numarasının hüküm fıkrasına hatalı yazılması doğru olmadığından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyulmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi ile 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Trabzon ili, Akçabat ilçesi, Yıldızlı Mahallesi 104 ada 21, 22, 24 ve 27 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan bölümünden arta kalan bölümünde değer kaybı uygulanmak suretiyle bedele hükmedilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Eldeki davada yargılama davam ederken dava konusu taşınmaza ilişkin acele el koyma kararı alındığı ve tespit edilen 16.959.202.57 TL bedelin 30.09.2016 tarihinde davalı tarafa ödenmesine karar verildiği gözetildiğinde, acele el koyma kararı ile belirlenen 16.959.202.57 TL bedele 30.09.2016 tarihine kadar, bozma kararı sonrası artan fark 193.271.03 TL bedele ise son karar tarihi olan 03.05.2023 tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, tüm bedele son karar tarihine kadar faiz işletilmek suretiyle karar verilmesi hatalı olduğu gibi, uygulanan faizin başlangıç tarihinin 03.02.2016 olması gerekirken hüküm fıkrasında hatalı gösterilmesi doğru değildir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinden "17.152.473,60 TL kamulaştırma bedeline 17/02/2016 tarihinden karar tarihi olan 03/05/2023'e kadar" ibaresinin çıkartılmasına, yerine "Acele el koyma kararı ile belirlenen 16.959.202.57 TL bedele 03.02.2016 tarihinden 30.09.2016 tarihine kadar, bozma ilâmı sonrası artan fark 193.271.03 TL bedele ise 03.02.2016 tarihinden son karar tarihi olan 03.05.2023 tarihine kadar" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.