"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/209 Esas, 2023/246 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Osmaniye ili, Sumbas ilçesi, ... köyü 118 ada 49 parsel ve 128 ada 17 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlarda ilgili olarak daha evvel Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/178 D.İş Esas, 2013/25 D.İş Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılarak araziye giriş izni verildiğini, acele kamulaştırma kararında 2012 yılı birim fiyatları esas alınarak bedel tespiti yapıldığını, mülkiyetin idare adına tescil edilmemiş olması nedeniyle bu davada da mahallinde keşif yapılarak bedel tespiti için yeniden bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini, 2013 yılı Tüketici Fiyat Endeksi %7,40, Üretici Fiyat Endeksi %6,97, 2014 yılı Tüketici Fiyat Endeksi %8,17, Üretici Fiyat Endeksi %6,36, olarak belirlendiğini, acele kamulaştırma kararındaki kamulaştırma bedeli üzerine sadece iki yıllık enflasyon farkı konulması halinde bile ciddi bir farkın ortaya çıkacağını, dava konusu taşınmazın sulu arazi niteliğinde olduğunu, taşınmazdan yılda iki ürün alınabildiğini, taşınmazın gerçek değerinin acele el koyma kararındaki değerden çok daha yüksek olacağını, bu nedenlerle taşınmaz bedelinin tespiti için bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp rapor aldırılarak acele kamulaştırma kararında belirlenen kıymet takdirine itibar edilmemesini, vekâlet ücretinin davacı idareye yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2017 tarihli ve 2014/892 Esas, 2017/104 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin10.03.2017 tarihli ve 2014/892 Esas, 2017/104 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 2017/843 Esas, 2018/135 Karar sayılı kararıyla taşınmazların arazi niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemi esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazların üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınarak ve yaşlarına göre yıpranma payları düşülerek kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazların kapama zeytin bahçesi niteliğinde olduğu belirlenmiş olup, net gelir hesabı yapılırken bir dekarda brüt gelir 2400 TL olarak esas alınmış ve masrafın brüt gelirin %40'ı olduğu kabul edilerek net gelir 1.440 TL olarak belirlenmiş ve bu haliyle bilirkişilerin maktuen belirledikleri değerleri esas almalarından dolayı kamulaştırma bedelinin hesabı için esas alınan verilerin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verileriyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Bu durumda bilirkişi kurulunca İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinin esas alınmaması yerinde görülmemiş ise de Dairemizce değerlendirme yılına ait resmi veriler İlk Derece Mahkemesine yazılan talimat ile temin edilmiş, resmi verilere göre yapılan denetimde dava konusu taşınmazların bilirkişi kurulunca hesaplanan sonuç m² değerinin yerinde olduğundan davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; taşınmazlara idarece düzenlenen kıymet takdiri raporunda sulu tarım arazisi olarak değer biçildiği, hükme esas raporda ise kapama bahçe yetiştiriciliği yapıldığı kabul edilerek, soyut ifadelerle belirlenen net geliri üzerinden bedel tespit edildiği dikkate alınarak taşınmazın gerçek niteliği tespit edilerek dava tarihi olan 2014 yılı itibarı ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri dosya arasına alınıp, resmi verilere göre bedel tespiti gerekirken, denetime elverişsiz rapora dayanılarak hüküm kurulması hatalı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun 2014 yılı verilerine uygun olmadığını, bozma ilamına uygun rapor alınmadığını, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı düşük alınarak bedelin yüksek belirlendiğini, belirlenen bedelin ilçe tarım verileri ortalamasının üzerinde alınarak yüksek belirlendiğini, usuli kazanılmış hakkın gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bir yılda iki ürün alındığını, net gelirin düşük, masrafların yüksek belirlendiğini, taşınmazın konumuna göre objektif değer artışının düşük belirlendiğini, acele el koyma dosyasında taşınmazların kapama zeytin bahçesi niteliğinde olduğunun anlaşıldığınını, ağaç bedelinin çok düşük belirlendiğini, kapama zeytin bahçesi niteliğinde olduğundan tarım arazisi olarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur .
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden bilirkişi raporu alınmışsa da alınan bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun olmadığı, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Kıymet takdir raporunda tespit edilen ağaçlar ile bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda esas alınan ağaçların yaş ve cinsinin farklı olduğu tespit edilmiş olup bu konudaki çelişkinin giderilerek ağaçların yaşı, niteliği, dikim aralığının belirlenerek taşınmazın vasfının her türlü şüpheden uzak bir biçimde belirlenmesi gerekirken yeterli değerlendirme yapılmadan taşınmaza sulu tarım arazisi niteliğinde göre değer biçilmesi hatalıdır.
3. Dava tarihi olan 2014 yılı itibari ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin okunaklı suretlerinin, maktu ağaç bedellerinin ve münavebe ürün listesinin dosya arasına alınıp, resmi verilere göre bedel tespit edilmesi gereklidir.
4. Mahkemece verilen ilk kararın davacı idare tarafından temyiz edildiği gözetilerek bozma sonrası hükme esas alınan raporda uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı ve dava konusu 128 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için verilen arta kalan alanda değer azalışı oranı yönünden davacı idare lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.