"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/110 Esas, 2023/255 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin dava ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dosyalara ilişkin dava dilekçelerinde; İstanbul ili, Bağcılar ilçesi, ... Mahallesi 1748 parsel sayılı taşınmazda yapılan şuyulandırma işlemi neticesinde müvekkilinin tüm hissesinin bedele dönüştürüldüğünü, idarece takdir edilen bedelin artırılarak değerlendirme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve yersiz açıldığını, bedele dönüştürme miktarının davacılara ödendiğini, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğunu, müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, bedele dönüştürme işleminin Bakırköy Belediyesi tarafından yapıldığını, murisin imar uygulamasından kısa bir süre sonra hissesini sattığını, muris adına iade gerçekleşmediğini, bu nedenle bedele dönüştürme karşılığından söz edilemeyeceğini, talebin fahiş olduğunu, davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.07.2015 tarihli ve 2012/169 Esas, 2015/299 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2012/169 Esas, 2015/299 Karar kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilinin temyizi üzerine onandığı, davalı idare vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine onama ilamı kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi ile; "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiş olduğundan açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 ve 2018/30 Esas, 2019/240 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 ve 2018/30 Esas, 2019/240 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin hükümleri 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 17 nci maddesinin son fıkrası uyarınca kıyasen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davalarda da uygulanacağı, 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunlu olduğundan emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği; ancak hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan, tüm emsallerin değerlendirme tarihindeki karşılıklarının ortalaması alınmak suretiyle değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı görülmemiş, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen;"Bu Kanunun geçici 6. maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmü uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi ve dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanun düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderilerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi ile birleştirilen dava dosyalarının esas numaraları gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hatalı gösterilmesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2023 ve 2022/110 Esas, 2023/255 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, emsal taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden sonraki satış olduğundan emsal alınamayacağını,emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan farklı mahalle ve konumda olduğunu ve bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 3194 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin son fıkrası.
3. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Mahkemece Dairemizin 25.01.2022 tarihli ve 2021/6500 Esas, 2022/768 Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin hükümleri 3194 sayılı Kanun'un 17 inci maddesinin son fıkrası uyarınca kıyasen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davalarda da uygulanır.
5.2942 sayılı Kanun' un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
6.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
7. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza bu yönteme uyulmadan, değerlendirme tarihinden sonraki tarihli satışa göre metrekare birim fiyatı belirlendiğinden, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
8.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi tespit edilen bedele de Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınıp güncelleme yapılarak dava tarihine taşınması bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.