"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/302 Esas, 2023/142 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.03.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ... gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yozgat ili, ..., ... 227 parsel (yenileme ile 114 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın mülkiyetinin müvekkili olan şirkette ait olduğunu, şirketin taşınmaza 2006-2007 yıllarında kum ve çakıl eleme tesisi kurduğunu, tesis kurulabilmesi için Bayındırlık İl Müdürlüğüne gerekli yapı ruhsatı için müracaatlarda bulunulduğunu, 2007 yılından itibaren kum ve çakıl eleme işini yapıldığını, kum ve çakıl eleme işinin bahsi geçen taşınmaza kurulmasındaki amacın tesisin hemen yanında kum ocağının olması ve su bulunduğunu, davalı idare tarafından tesisin bulunduğu yerden yol geçirildiğini, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın yol geçirilmesinin tesisi kullanılamaz hale getirdiği, tesisin başka yere kurulmasının mümkün olmadığını, taşınmaz bedeli, kum ve çakıl eleme tesis bedeli ve yoksun kalınan kar vs. sebebiyle belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline, dava masrafları ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.04.2015 tarihli ve 2010/7 Esas, 2015/650 Karar sayılı ilâmı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın Kum-Çakıl toplama tesisi kullanım amacına uygun mevzi imar planı bulunduğu, bu nedenle dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşıldığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, arazi niteliğinde değer biçen rapora göre hüküm kurulması hatalı olduğu gibi, dosya içinde mevcut Yozgat İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğünün 18.05.2017 tarihli yazısı dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmelik'in 41 inci maddesi uyarınca taşınmazın el atılan kısmı gözönünde bulundurulduğunda kalan bölümde yeni yapılaşma koşullarında en az 25 metre daha çekme mesafesine ihtiyaç duyulduğu dolayısıyla planlı alanda yapılaşmanın mümkün olmadığı bildirildiğinden taşınmazın el atmadan arta kalan bölümünün zemin bedeli ve taşınmazın üzerinde kullanılmaz hâle gelen bina ve sair muhtesat bedelinin belirlenip tahsiline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilâmı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük olduğunu, kum eleme tesisinin bedeline hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, yapı bedellerinin bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının hatalı olduğunu, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedeli ile hesaplanacak ecrimisilin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Yozgat ili, ..., ... eski 227 parsel (yenileme sonrası 114 ada 1 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerinde bulunan yapılara maktuen, makine ve elektrik tesisat bedeline yazılı şekilde değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup; davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Davalı idare harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının; 10, 11 ve 13 üncü paragraflarının tümüyle hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.