Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8549 E. 2024/3361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, hükmedilen kamulaştırma bedelinin miktarı ve faizinin ne zaman ödeneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hükmedilen faizin derhal ödenmesi gerekirken karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilmesi hatalı olmakla birlikte, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesinin 7. bendi gereğince karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/286 Esas, 2020/661 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.03.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare vekili Avukat Şükran Kaya ile davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... köyü 842 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın makul süre içinde açılmadığını, söz konusu ihtilafın kamulaştırmasız el atma olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davanın acele kamulaştırma ve el koyma kararından sonra 6 ay içinde açılmasının gerektiğini, acele kamulaştırma sırasında tespit edilen değerin çok düşük olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın kamulaştırılmayan alanında değer düşüklüğü oluşacağını belirterek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise itirazları göz önünde bulundurularak karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.06.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/537 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 19.06.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/537 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın özellikleri dikkate alınarak 2014 yılı resmi verilerinin kullanılması, %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması, %250 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiği, dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü, geometrik şekli dikkate alındığında taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan A harfi ile gösterilen kısmında herhangi bir değer kaybı uygulanmaması, kamulaştırmadan arta kalan C harfli kısmın başka kamulaştırma işlemi kapsamında kaldığının gözetilmesi, acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen bedelin hükmedilen bedelden yüksek olduğu dikkate alınarak hükmedilen bedele faiz işletilmemesi, fazla yatan bedelin iade edilmesi ve 7139 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin gözetilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, hesaplanan değer kaybı oranlarının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın önünde otoyoldan kaynaklı duvar olacağını, otoyola çıkmasının zahmetli olduğunu, yasal faizin karar kesinleştiğinde ödeneceğine dair hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... köyü 308 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki sair temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Hükmedilen faizin derhal ödenmesine karar verilmesi gerekirken karar kesinleştiğine ödenmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının (2) numaralı bendinde yer alan alt (A) ve (B) bentlerinin tamamen çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.