"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/650 Esas, 2022/263 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/7 Esas, 2020/328 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1410 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, müvekkillerine ait tapu kaydının taşınmazın bulunduğu bölgede yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları kapsamında 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un (7143 sayılı Kanun) Geçici 1 inci maddesi uyarınca iptal edildiğini, 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesine göre iptal edilen paylara ilişkin öncelikle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 27 nci maddesi uyarınca acele kamulaştırma işleminin yapılması, akabinde aynı Kanun'un 10 uncu maddesi esaslarına göre kamulaştırma işleminin tamamlanması gerektiği hâlde, bu işlemlerin hiçbirinin yapılmadığı belirtilerek kamulaştırma yapılmaksızın el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın müvekkili idare yönünden husumetten reddi gerektiğini, dava konusu edilen taşınmazın 18.05.2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 11.05.2018 tarihli ve 7143 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinde 26.09.2011 tarihli ve 2011/2266 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli kroki ile sınırları gösterilen alanda bulunan ve iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları kapsamında bulunan taşınmazların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibari ile iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları yapılarak fiili kullanıcılarına devredilmek üzere, talebi halinde tapudan ayni ve şahsi haklar ile temlik haklarını kısıtlayan veya yasaklayan şerhe ilişkin muvafakat aramaksızın ... Belediyesi adına tescil edilir denildiğini, bu nedenle davaya konu taşınmazdaki davacı adına kayıtlı hisselerin ... Belediyesi adına tescil edildiği anlaşıldığından Hazine ile bir ilgisi bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinden özetle; ... ilçesinde mülkiyet sorununun uzun yıllardır devam ettiğini, bu sorunun çözümlenmesi amacıyla 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiğini, davacıların bir kısmının dava konusu taşınmazda pay sahibi oldukları ancak herhangi bir fiili kullanımlarının olmadığının tespit edildiğini, sözü edilen madde uyarınca davacıların bir kısmına ait tapu kayıtlarının dava tarihinden önce 23.05.2018 tarihinde geçici olarak müvekkili idare uhdesine geçtiğini, 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci madde uygulaması tamamlandığında geçici olarak yapılan bu işlem karşılığında davacılara hisseleri karşılığında bedelsiz olarak yer verileceği veya yer verilememesi halinde acele kamulaştırma işlemi yapılacağını, bu nedenle kamulaştırmasız el atma fiilinden söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davanın açıldığı tarihten önce bir kısım davacılara ait tapu kayıtları iptal edildiğinden davanın açıldığı tarih itibarıyla davacıların hak sahibi olmadıklarını ve müvekkili idare tarafından taşınmaza herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığı için de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atma durumu olmadığından erken açılan ve kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 7143 sayılı Kanun sebebiyle, talebi üzerine tapulu taşınmazların devredildiği ve halen maliki olan ... Belediye Başkanlığının davalı sıfatına sahip olduğunu, davada her hangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan, 18.05.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 11.05.2018 tarihli ve 7143 sayılı Kanun ile taşınmazların mülkiyetinin talebi halinde ... Belediye Başkanlığına geçeceğinin düzenlendiğini ve adı geçen belediyenin müracaatı ile taşınmazların belediyeye devriyle davacının mülkiyet hakkının sona erdiğini, öncelikle davalı tarafın tesciline karşılık olarak davacının taşınmazının gerçek değeri esas alınarak davacıya bedelsiz olarak başka bir taşınmazın devrinin yapılmasını, devir yapılmayacak ise de kamulaştırma hükümlerine göre gerçek değerinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 18.05.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7143 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesi kapsamında davalı ... tarafından idari işlemlerin başlatıldığı hususunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunmadığı, kanuna konu idari işlemlerin geç tamamlanmasından kaynaklı zarar talebinin tam yargı davasının konusu olduğu, kanun'un yürürlük tarihi dikkate alındığında hukuki el atmanın fiili el atmaya dönüşmüş sayılmasına dair yargısal içtihat ile belirlenen şartların gerçekleşmiş kabul edilemeyeceği, böylece fiili el atma bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 7143 sayılı Kanun gereği davalı belediyeye devredilen ve tapu kayıtlarında devir sebebi "resen kamulaştırmasız el atma" olarak gösterilen dava konusu taşınmazlarda davacıların devir öncesinde hangi parselde, ne kadar alanda, hangi oranda payı bulunduğu tespit edilerek, davacının paylarının belirtilen kanun kapsamında idareye geçtiğinin sabit olması halinde dava konusu taşınmazların kadastrosu yapıldı ise kadastro tutanakları ilgili kadastro müdürlüğünden istendikten, kadastro sonrası tescile dair tapu kayıtları ilgili tapu müdürlüğünden getirtildikten, davacıya bu işlemler kapsamında tapu verilip verilmediği ve davacının yapılan kadastro işlemlerine karşı kadastro tespitine itiraz davası açıp açmadığı araştırıldıktan, adı geçen Kanun'un uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen belediye meclisi veya belediye encümeni kararı imar uygulaması belgeleri (davacı payına ilişkin varsa şuyulandırma cetvelleri) getirtildikten sonra davacılara yer verildiyse yer verilirken davacı payından düzenleme ortaklık payı altında kesinti yapılıp yapılmadığı, pay verilen taşınmazın imardaki durumu, kamuya tahsislenip tahsislenmediği sorulup ilgili belgeler temin edilip, ayrıca davacılar tarafından açılmış kadastro tespitine itiraz davası varsa akıbeti araştırılıp yargılamanın geçirdiği süre de gözetilerek, kamulaştırmasız el atma olgusu tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüne, temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ilgililerine iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.