Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8855 E. 2024/3370 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle, taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Fiilen el atılan alanlar ile birlikte hukuken tasarrufu kısıtlanan bölümlerin bedelinin, proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek hesaplanıp davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1654 Esas, 2023/890 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/96 Esas, 2022/54 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.03.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ve davalı ... vekili ... gelmiş, aleyhine temyiz olunan davalı ... vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Davacılardan ... dışındaki davacıların lehlerine ... aleyhine hükmedilen miktarların ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, davalı ... vekilinin davacı ... dışındaki davacılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmediği ve Bölge Adliye Mahkemesince aleyhine bir hüküm de kurulmadığı gözetildiğinde kararı temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... vekilinin davacı ... payı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... Mahallesi 3252 ada 20, 3253 ada 2 ve 11, 3254 ada 12 parsel sayılı taşınmazlara kısmen fiilen el atıldığını ve el atılan kısım dışında kalan kısmın da imarda kamuya tahsisli olmasından dolayı fiilen kullanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek proje bütünlüğü ilkesi de dikkate alınarak, bedeli karşılığında davalı idareler adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf taşınmaza fiilen müdahale edildiğini belirtmiş ise de bu hususa katılmadıkları, ancak bu hususun yapılacak keşif ile belirleneceği, dava konusu taşınmaza herhangi bir fiili el atma olmaması durumunda davanın usulden reddinin gerekeceği, proje bütünlüğü çerçevesinde davanın husumet nedeni ile de reddinin gerektiği, imar planında taşınmazın çerçevesinde 30 m ve üstü yollar ile 30.000 m²nin üzerinde büyük bir yeşil alan (park) üzerinde yer alıyor ise bu durumda planların bütününe bakılması gerekmekte olduğunu, taşınmazın parka bakan alanları küçük olsa bile şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından ana arter niteliğindeki yola cepheli bulunan ve büyük kompleks niteliğinde olan çoğu zaman yol boyunca uzayıp giden yeşil alanların sorumluluğunun Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yere müvekkili tarafından yapılan bir el atmanın olmadığını, imar mevzuatı gereği belediyenin sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın esastan reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarelerinin dava konusu taşınmaz üzerinde fiili el atmasının söz konusu olmadığını, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlı olmasında idari yargının görevli olduğunu, belediyenin dava konusu taşınmaza asfalt yol ve tretuvar yapması suretiyle fiilen el attığını, bunun idarelerinin bilgileri dahilinde yapılmadığını, imar mevzuatı gereği taşınmazın hukuken kısıtlılığından belediyenin sorumlu olduğunu, husumetin belediyeye yönlendirilmesi gerekirken kendilerine yöneltilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve fiilen el atılan alanlar ile birlikte hukuken tasarrufu kısıtlanan bölümlerin de bedelinin alınan rapor uyarınca proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davacılar Vekilinin Temyiz Dilekçesi Yönünden;

Davacılar vekilinin temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B.Davacı ... Dışındaki Davacılar Paylarına Karşılık ... Aleyhine Hükmedilen Bedel Yönünden;

Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

C. Davacı ... Payına Karşılık ... Aleyhine Hükmedilen Bedel Yönünden;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.