Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8856 E. 2024/1810 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, mahkemenin bozma kararına uyularak verilen kararda tescil hükmü kurulmaması ve fazla bloke edilen bedelin iadesine karar verilmemesi nedeniyle davacı idarenin temyiz isteminde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uyularak verdiği kararda, bozma ilamı ile ortadan kalkan hüküm nedeniyle yeniden tescil hükmü kurulmamasının ve fazla bloke edilen bedelin iadesine karar verilmemesinin hatalı olduğu, ancak bu hataların yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/542 Esas, 2021/258 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekillince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 208 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davalı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.02.2015 tarihli ve 2014/40 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği halde düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun olmadığı gibi, bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tabloları Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, günümüz koşullarına göre emsal kıyaslaması yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporundaki puanlamanın kamulaştırma tarihi esas alınarak yapılması gerektiğini, uygun emsal alınmadığını, bilirkişi raporunun Yargıtay bozma ilamına uygun olmadığını, fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 208 ada 25 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Mahkemece verilen hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığından yeniden tescil hükmü kurulmaması hatalıdır.

5. Davacı idare tarafından fazla bloke edildiği anlaşılan 3.544,54 TL bedelin, davalı tarafa ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet davalı tarafa ödeme yapılmış ise bankadan çekilmesine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;

a) (1) inci bendinin hükümden tamamen çıkartılması, yerine "Konya ili, Ilgın ilçesi, ... Mahallesi 248,00 m² yüzölçümlü 208 ada 25 parsel sayılı taşınmazın davalı payının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline," cümlesinin yazılması,

b) (3) üncü bendin çıkartılması, yerine "Davacı idare tarafından fazla bloke edildiği anlaşılan 3.544,54 TL bedelin, davalı tarafa ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet davalı tarafa ödeme yapılmış ise bankadan çekilmesine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine”cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.