"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2934 Esas, 2023/1338 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/433 Esas, 2022/277 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların davacı idare vekili yönünden esastan reddine, davalı vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı duruşma açılmak suretiyle kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, İhsaniye ilçesi, ... Mahallesi 3009 parsel (eski 1276 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından müvekkiline teklif edilen bedelin düşük olduğunu ve meskun yerlere çok uzak, verimsiz yerlere de aynı bedel verildiği için bu bedelin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazda su kuyusu bulunduğunu, kamulaştırma sonrası müvekkilinin elinde kalan taşınmazlarda çok büyük değer kaybı söz konusu olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısımlarının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu, aksine değer artışı hesaplanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda yonca ekili olduğu dikkate alınarak hesaplamanın yonca üzerinden yapılması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan alanlarda değer azalış oranının daha yüksek belirlenmesi gerektiğini, arta kalan ve 3010 parsel numarasını alan kısmın su kuyusu ile irtibatı kesilerek sulu özelliğini kaybettiğini, dava konusu taşınmazların konumu dikkate alınarak %200 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davaya konu taşınmazın içerisinde kuyu bulunduğu tespit edilmekle keşif sırasında taşınmazın ve taşınmazın bulunduğu bölgenin tamamının sulandığı ve sulu tarımla yetiştirilen ürünlerin bulunduğu da dikkate alındığında sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin yerinde olduğu, yapılan keşifte taşınmazın tamamı üzerinde yonca ekili olduğu tespit edilmekle İhsaniye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak yonca bitkisinin dava tarihi olan 2020 yılından geriye doğru son 5 yılı kapsar şekilde dekar başına verim miktarlarının ve değerlendirme (dava) tarihi olan 2020 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kilogram satış fiyatları istenilerek ve yoncanın tesis bitkisi olması sebebiyle diğer ürünlerle birlikte münavebeye dahil edilmeksizin yoncalık niteliğindeki taşınmazın değeri tespit edilirken bilirkişilerce dava tarihinden (2020) geriye doğru 5 yıllık dekara verim esas alınarak ve 2020 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kilogram satış fiyatları dikkate alınarak taşınmazın değerinin tespiti gerektiği, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için kapitalizasyon faizinin % 4 olarak alınmak suretiyle ve davaya konu taşınmazın mevcut özellikleri dikkate alındığında tespit edilen m² birim fiyatına Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen diğer bir kısım dava dosyalarında da uygulandığı üzere %200 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle kamulaştırma bedelinin belirlenmesi, kamulaştırma öncesi düzgün geometriye (dikdörtgeninsi yamuk) sahip olan 8.250,00 m² yüzölçümlü 1276 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma işlemi sebebiyle üç parçaya ifraz olunduğu, 3.519,53 m²lik kısmının 3009 parsel numarasıyla yol olarak kamulaştırıldığı, kamulaştırmadan arta kalan 3.258,10 m² yüzölçümüne sahip 3010 parsel sayılı taşınmaz parçası halen tarım arazisi olarak kullanılabilir ise de kamulaştırma öncesi düzgün geometriye (dikdörtgenimsi yamuk) sahip taşınmazın kamulaştırma sonucu geometrik durumunun bozulması nedeniyle arazinin işlenmesi ve tarımsal alet ve makinelerin randımanlı kullanımı azalacağından fen bilirkişisinin krokili raporu gözetildiğinde arta kalan bu 3.258,10 m² kısım yönünden % 5 oranında değer kaybı uygulanması ve 1.472,37 m² yüzölçümüne sahip 3008 parsel sayılı taşınmaz yönünden %10 oranında değer kaybı uygulanması yapılarak kamulaştırma bedelinin yeniden hesaplanması için bilirkişi heyetinden alınan ek raporun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 356 ncı maddesi gereğince duruşma açılarak davanın ek raporda tespit edilen bedel üzerinden kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca taşınmazda yonca ekili olmasının yaygın münavebe ürününün yonca olduğunu göstermeyeceğini, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ve 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Dava konusu ... Mahallesi 1276 parsel sayılı 8.250,00 m² yüzölçümlü taşınmazın kamulaştırma nedeniyle üç parçaya bölündüğü, 3.519,53 m²lik kısmının kamulaştırılarak 3009 parsel numarasını aldığı, arta kalan 1.472,37 m²lik alanın 3008 parsel ve 3258,10 m²lik kısmın ise 3010 parsel numarasını alarak tapuya tescil edildiği, davalı vekilince temyiz dilekçesinde 3010 parsel numarasını alan kısmın su kuyusu ile irtibatı kesilerek sulu özelliğini kaybettiğinin beyan edilmiş olması da gözetilerek, fen bilirkişisinden krokili ek rapor alınarak dava konusu taşınmazda bulunan su kuyusu krokide işaretlettirilip kamulaştırmadan arta kalan kısımların sulama kaynağı ile irtibatının kesilip kesilmediği tespit edilerek sonuca göre değer azalışına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile aza hükmedilmesi yerinde değildir.
5. Dava dilekçesinde tescil talep edildiği halde, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.