"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/703 Esas, 2023/929 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/903 Esas, 2020/199 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 22.06.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 22.06.2023 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı ...'in vasisi tarafından temyiz edilmekle, ek karar kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kars ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi, 1433 ada 5 parsel (ifrazen 1433 ada 188 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelinin oldukça yüksek olduğunu ve taşınmazın gerçek bedelini yansıtmadığını, bilirkişi raporunda afaki nedenlerle ve somut olgulara dayanmadan objektif değer artışı verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda net ürün geliri metoduna göre taşınmazın değerinin hesaplanmaya çalışıldığını; ancak münavebeye esas alınan ürünler yeterli olmadığı gibi bu ürünlerin gelir ortalamaları oldukça fazla ve giderleri az tutularak taşınmazın değerinin arttırılmaya çalışıldığını, bilirkişi raporunda %200 oranında objektif değer artışı oranı uygulanmasının hak ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca kamulaştırmadan arta kalan kısım için %18 değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılarak bilimsel yolla, dosyaya getirilen resmi veriler -buğday-fiğ münavebe ürünleri- esas alınarak net gelirin tespit edilmesinde, taşınmazın niteliğine uygun oranda kapitalizasyon faizi (%5) uygulanmasında, taşınmazın TKGM parsel sorgulama uygulamasından denetlenen konumu ile bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artışı(%200) uygulanarak birim m² bedelin belirlenmesinde (27,08TL/m²), kamulaştırmadan arta kalan alanın kullanım amacı, geometrik şekli ve büyüklüğü gözetilerek %18 değer azalışı uygulanmasında, taşınmaz üzerinde bulunan TEK lehine irtifak bedelinin bulunan bedelden düşülmesinde ve bu şekilde kamulaştırma bedelinin tespitinde istinaf edenin sıfatına göre bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...'in vasisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ...'in vasisi temyiz dilekçesinde özetle; vasilik kararının 14.06.2021 tarihinde verildiğini, bu süre zarfında kısıtlı bulunan ...’e yapılan tebligatların hukuken geçersiz olduğunu ve temsil edilmediğini, eldeki davada ise vasilik kararından önce karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6100 sayılı Kanun'un amir hükmü gereğidir.
3. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, davalı olan ... hakkında 2004 yılından itibaren kısıtlılık kararının bulunduğu, vasisi ...'in 2011 yılında vefat ettiği anlaşılmış olup davanın açıldığı tarihte kısıtlı olan davalı ...'in vasisi olmadan yargılamaya devam edilerek karar verildiği görülmüştür. Buna göre; anılan davalıya vasi tayini ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan ve savunma hakkını kısıtlayacak şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 22.06.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı ...'in vasisinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı ... vasisinden peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.