Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9332 E. 2024/4112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açılan kısmi belirsiz alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddetmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmesi halinde, davacı yönünden kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirleneceği, bu nedenle davalı yönünden temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/302 Esas, 2023/206 Karar

DAVA TARİHİ : 03.09.2019

KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/149 Esas, 2021/39 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazda ecrimisilin (haksız işgal tazminatının) tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kararın miktar itibarıyla kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun reddine verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.04.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ve davalı idare vekili ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya dair hakkının saklı tutarak 5.000,00 TL kamulaşmasız el atılan taşınmazda ecrimisilin davalı idareden tahsilinin talep etmiştir.

Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.02.2005 tarihli ve 2004/7-754 Esas, 2005/36 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için birden fazla ek dava açılması mümkündür. Bunun tek şartı her davada fazla hakkın saklı tutulmuş olmasıdır.

Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez.

Bölge Adliye Mahkemesince, fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak belirsiz alacak olarak talep edilen 5.000,00 TL ecrimisil (haksız işgal tazminatı) alacağının reddine karar verilmiş olup, temyize konu dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden esasa girilmesi gerekirken yazılı şekilde istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının açıklanan nedenle BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.