Logo

5. Hukuk Dairesi2023/939 E. 2023/7590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, taşınmazın değerinin doğru belirlenip belirlenmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın değerinin belirlenmesinde kullanılacak emsal satışların seçiminde ve değerlendirme yönteminde hukuka aykırı uygulamalar bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın imar durumu ve vergi değerleri gibi önemli hususların incelenmediği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/226 Esas, 2022/491 Karar

KARAR : Kısmen kabul / kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Gemlik ilçesi, ... Mahallesi 297 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tamamının maliki olduğunu, dava konusu taşınmazların tamamından yol geçirilmek suretiyle fiilen el konulduğunu ve davalı idareye uzlaşma talebinde bulunduklarını; ancak idarenin Kanunun öngördüğü 6 aylık süre içinde herhangi bir bildirimde bulunmadığını bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalı idare tarafından el konulan taşınmazların tamamının bedeli olarak 15.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; asıl davanın derdest olduğunu ve dava konusu Bursa ili, Gemlik ilçesi, ... Mahallesi 297 ada 7 parsel sayılı taşınmazın fiilen yol yapılarak el atıldığını ve fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak koşuluyla 118.259,60 TL tazminatın ilk dava tarihinden itibaren tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara ... tarafından kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan iş bu davanın haksız ve hukuksuz olup kamulaştırma işlemlerinin Kanun gereği kesinleştiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 16.12.2014 tarihli ve 2014/227 Esas, 2014/633 Karar sayılı kararıyla; davanın ve birleştirilen reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16.12.2014 tarihli ve 2014/227 Esas, 2014/633 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 25 ... maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Dava konusu 297 ada 8 (eski 1481) parsel yönünden yapılan incelemede davalı idare tarafından Gemlik Armutlu il yolu nedeni ile 05.11.1975 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği, buna ilişkin olarak, davacı ... adına çıkartılan kamulaştırma tebligatının 27.03.1978 tarihinde kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmış olup 297 ada 8 parsel yönünden açılan davanın kamulaştırma kesinleştiğinden bahisle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dava konusu 297 ada 7 (eski 1482) parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede ise aynı kamulaştırma kapsamında tapu maliki olmayan ... ...’a 26.03.1978 tarihinde tebligat yapılmış olup dava konusu taşınmazın geldisi olan 1482 parselin tapu kayıtlarına göre tapu maliki olan davacı ...'ya usulüne uygun tebligat yapılmadığından kamulaştırma işleminin kesinleşmediği anlaşılmakla işin esasına girilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yasal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince asıl davanın kısmen kabulüne birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmaz emsal alınan taşınmazla aynı özellikte olduğundan en azından eşit değerde kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın el atma tarihindeki niteliği esas alınarak değer belirlenmesi gerektiğini, emsal ve dava konusu taşınmazın benzer nitelikte olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve davalı idarelerden tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti" kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. 09.07.1956 tarihinde kabul edilen ve 17.01.1957 tarihinde yürürlüğe giren 6785 sayılı İmar Kanunu’nun 42 nci maddesi ve bu maddenin iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 22.11.1963 tarihli ve 1963/65-278 sayılı kararı ile 20.07.1972 tarihli ve 14251 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 1605 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerektiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak esas alınan satışın dava tarihinden sonraki satış olması doğru olmadığı gibi; dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğü'nden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.

4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.